kopya fanzin kopya fanzin - 4 | Page 24

Buğulu Camlar , Sesler Buğulu

Buğulu Camlar , Sesler Buğulu

Emre Akaltın
22

Arabanın camına vuruyordu yağmur damlaları . Önce tık tık , tıkır tıkırtıkır ; sonra patır kütür küt küt ve tok ... Araba önce bir hızlandı , sonra kavşağa doğru yavaşladı ve durdu . Sonbahar şehirde yeni görülmüş , belirtilerini serin esen rüzgarda sergilemeye başlamıştı . Hayır , şimdi size sararıp düşen yaprağın hüzünlü öyküsünü anlatmayacağım . Kafamda yankı bulan bu sinyal tik takını kimin tetiklediğini sorgulamak şu anda benim için daha mühim .

Babamdı herhalde sol elinin tak diye tek bir hareketiyle sinyali tetikleyen . Ama , ya ses ? Güz mü acaba beni arka koltukta tek başıma bırakan bu tik taklarla ? Gerilmeye başlamıştım , hava gri bir parlaklıkta yüzüyordu akşam karanlığında . Görülecek bir dolunay kalmamıştı . Duyduğum iki ses vardı patır kütür küt küt tok ve tik tak tik tak tik tak ... Ama ilki yavaştan silikleşmeye başlamıştı ve bu beni çok endişelendiriyordu . Gözümü sağımdaki pencereye çevirdim . Babamın of çekmesiyle aynı anda nefesini cama vermiş olmalıyım ki çıkan buhar bu senkronizasyonla daha bir estetik göründü bana . Camlara yapışan insan nefesinin buharı hiçbir zaman dokunamadığım , beni tiksindiren bir şey olmuştur . Bunu küçükken okul servisinden hatırlıyorum . Şoförün yanında oturduğumda , adam camdaki buharı silmemi isterdi bazen ve ben de mecburiyetten ceketimin koluyla ekşi bir suratla silerdim . Arkada diğer çocuklar muhtemelen pencere kenarındaki gözlüklü çocuğa küfürler yazıyorlardı buhara harfler kazıyarak . Hatırladığım başka sisli anılar da var . Mesela uykulu bir halde okula giderken , camda gezinen damlaları takip edip birleşmeleri ve ayrılmaları , hatta bazen çok çok büyüyüp örgütlenmelerinden alınan haz ... Araba kırmızı ışıkta duruyordu . Kavşaktaydık . Verdiğimiz sinyalin hangi yön için olduğunu bile kestiremiyordum . Nerede olduğumuz hakkında hiçbir fikrim yoktu ve camlar buğudan tabakalaşmış bir opaklığa sahipti . Artık gökte ay olsa bile onu görmemi engelleyen bulutlar değildi yalnız . Camdaki buğu ... Ha bir de ses , ses hâlâ arabadaydı . Merak ediyorum bu tik tak dışarıdan da duyuluyor muydu hiç ?
Işık yeşile dönmüş olacak ki harekete geçti babamın seri ayakları . Araba da sözünü dinledi ve sinyali sola vermiş olduğumuzu gösterdi . Yağmur şiddetini artırıyor gibiydi . Babam kendi camını açtı ve içeriye taptaze bir hava akın etti . Cama doğru uzandım ben de arkadan . Mehtabı aradı tekrar gözüm . Bizi takip ederdi geceleri yollarda ya , işte o da tatlı bir histi . Babam homur-