Hayal Alıştırmaları I
8
Hayal Alıştırmaları I
alnızların anlatacak ne çok şeyi vardır bilir misin?” dedi ve ce- beklemeden ekledi:“ Yalnız kalanın taşmaları vardır. Onlar
“ Yvabını konuşmaz, taşar... Dolu haline ne eklenmişse o kadar taşar. Aslında bu taşmalar onlardan hiçbir şey eksiltmez, aksine katar. Şaşma bu hale, taştıkça dolar ve sonra tekrardan taşar...” Karşısındaki akvaryumdan başını dışarı çıkarmıştı en sevdiği arkadaşı. Bu sohbetlerde hep iki birey ve iki fikir vardı. Balıkların konuşmadıklarından eminsek, bu diyalog sadece insanoğlu tarafından türetiliyordu. Ortam oldukça loş olduğu ve her iki ses de birbirinin aynısı olduğu için, kimin ne zaman söz aldığı belli olmuyordu.“ Bu taşmalar yaşansın diye mi yalnızlığı seçer canlılar?” diye sordu bir tanesi. Diğeri ise beklemeden yanıtını verdi:“ Taşmalar için emek harcanmaz. Kendi içinin hacmini bilmeyenler, onu doldurmak için ne diye çaba harcasınlar ki? Ama madem yalnızlık seçiminin nedenini sordun, bir düşünelim...”“ Düşünmeye ne gerek var!” diye bağırdı, bir bardak düştü ya da sürahi... Camdan bir şeyler düştü ve bir camın kırıldığı zaman çıkan ses yankılanırken konuşmasına devam etti“ Kuduz bir köpeği düşün, hastalığının farkına varınca sahibinden nasıl da kaçar. Sığınır yalnızlığına ki başkalarına zarar vermesin!” Ortamın ıslanmış olmasına aldırmadan diğeri yanıtladı:“ Öyle mi? Peki, kurtlar da kudurduğu için mi yalnız kalırlar? Başkalarına zarar vermemek için mi yırtıcılar?” Bir süre sessizlik oldu,“ Çok sıcak” dedi bir tanesi“ nefes alamıyorum...” Diğeri“ Çok zaman oldu kendi türümden başkasıyla muhabbete girmeyeli” dedi ve ekledi“ dedin ya yalnızlar taşar diye, şu an ben de taşmış durumdayım. Fakat sakın ha yardım eli uzatma bana. Benim bu göçümün asıl sebebi ne yalnızlığım ne de bedenim... Vakti geldi gidiyorum, güzelce sohbetimize devam edelim...” Belirli bir süre daha sessizlik oldu. Odada bulunan tek pencere açıktı ve uzunca bir zamandan sonra ilk defa serin bir hava kütlesi odanın duvarlarını yalayarak ortama rahatlık kattı. Tabii ki bu şekilde düşünen odanın içindeki bireylerden sadece bir tanesiydi, diğeri ise can çekişmekteydi.
Serkan Üstündağ