bileceğini başka bir kaçışın olmadığını söyler. Zion kentinin varlığı her ne kadar bir“ alternatif” izlenimi yaratsa da söz konusu kent, tam anlamıyla Makine insafına kalmış durumda ve özgürlüğü tartışılır haldedir. Bu bakımdan filmlerin alt metninde bir bakıma Francis Fukuyama’ nın“ Tarihin Sonu” teorisinin tekrarlandığı söylenebilir: Makine / Patron sistemi yani Matrix / Kapitalist düzen mutlaktır ebed müddet devam edecektir... Yaşanan tüm çarpıklığa rağmen Matrix evreninde çarklar durmayacak, ona başkaldırmak bir yararı sağlamayacak, aykırı unsurlar zamanı gelince mutlaka temizlenecektir. Kısaca İdeolojik Şantiye Alanı’ nda gerçekleştirilmesi amaçlanan tahribat, üç film bağlamında bu minval üzerinde değerlendirilmelidir.
Aynı temanın Animatrix’ te, ilk üç filmin aksine, daha dolayımsız bir şekilde kullanıldığı görülür. İkinci Rönesans Bölüm 1 ve 2’ de bahsi geçen simülasyonun doğumuna kadar olan tarihsel süreç işlenir. Bu epizotlarda makineler insanın emirlerinden çıkmayan, ona hizmet eden bir teknolojik proletarya olarak gösterilir. İşçi makineler askeri bir düzende ağır sanayiden ev içi angaryaya kadar her yerde göreve koşulmaktadır. Fakat B1-66ER isimli robotun haksız yere idam edilmesi makine toplumu ve insanlar arasındaki çatışmayı ateşler. Milyonlarca robotun metropollerde yürüyüşe geçişi devrimle bitecek bir işçi ayaklanmasının fütüristik hali gibidir. Sonu gelmeyen bu mücadele robotların insan toplumundan ayrılıp Mezopotamya’ da kendi kentlerini kurmalarıyla tamamlanır. Burada çok daha keskin bir yapay zekâ geliştiren makine toplumu, insan ekonomisini kökünden sarsabilecek güce erişir. Bahsedilen yeni bir üretim biçimidir ki Marx’ a göre bir sınıfın tarih sahnesine çıkıp yeni bir sistem dayatacak güce erişmesi ancak var olan üretim tekniklerini aşacak, devrimci üretim araçlarına sahip olması sayesinde mümkün olabilir.( Söz gelimi feodal sistemin içinde ticaret yaparak sermaye biriktiren kentli tüccarlar, teknoloji ve bilime yatırım yaparak daha önce olmayan bir üretim biçimini-sanayi- geliştirmiş zaman içinde aşama aşama feodalizme son vererek kendi iktidarını kurmuştur.)
Ancak Animatrix’ in ideolojisi de tam olarak bu referansın arkasında hayat bulur. Zira bölümler; vahşi kapitalizmin yarattığı adaletsizliği, robotlar üzerinden göstermekle birlikte kaçınılmaz devrimi protein temelli vücutlardan mürekkep insan bedeninin değil, ateşli silahlarla kolayca yaralanmayan dayanıklı robotların yapabileceğini imlemektedir. Bu, seyircinin devrime yönelik beklentisini psikolojik olarak sönümlendirmeye yarayan zekice kurgulanmış bir hamledir.
İdeolojik Şantiye’ den kalkan hafriyat kamyonları ise o esnada işçinin asla yapamayacağı devrime yönelik düşüncelerini konvoy halinde
49