kopya fanzin kopya fanzin - 1 | Page 27

Mutfak penceresinden elinde çay fincanıyla dışarıya bakan kız, yolun ortasına oturmuş oyuncak arabalarıyla oynayan çocuğa bir süre baktı. Benim çocuğum olsa ona sadece yılbaşı günlerinde oynaması için kırmızı bir oyuncak araba alırdım diye düşündü. Çayın altını kapattı ve odasına geçip yatağının altına saklandı. O gün bitene kadar oradan hiç çıkmayıp, mutsuz bir şekilde vücudundaki benleri saymak için kendi kendine söz verdi.
Kapı önce iki kez, ardından üç ve sonrada dört kez arka arkaya vuruldu. Kız, yatağın altında kolundaki saate baktı. Çok karanlık olduğu için göremedi ve oradan çıkmak zorunda olduğunu fark ederek canı sıkkın bir şekilde yatağının altından çıktı, saate baktı. Saat beş olmuştu. Bu kadar saati yatağın altında geçirdiğine bir an için şaşırdı. Sonra parola şeklinde çalınan kapısını açmak için odasından çıktı ve kapıya yöneldi. Delikten baktı, kimseyi göremiyordu. Kapıyı açtı. Paspasının üstünde bir burun soğuktan donmak üzere ona bakıyordu. Hiç bir şey demeden hızla içeri girdi ve salondaki kaloriferin yanına geçti. Kız kapıyı kapattı, neler olduğunu anlamaya çalışarak temkinli adımlarla salona gitti. Burun hala kaloriferin dibinde durmuş ısınmaya çalışıyordu. Çok soğuk, diye bir ses çıkardı, Senin için ne yapabilirim, Sadece biraz ısınmak istiyorum şimdilik, Nereden geliyorsun, Çok uzaktan değil, ben de buralıyım, yani sahibim buralı, Sen neden onunla değilsin, Çünkü o her işe beni sokuyor. Ve ben bundan artık çok yoruldum. Burunun bu sözleri, sanki omuzlarındaki yükü o salonun ortasına bırakmış ve sonrasında tüm ağırlığıyla orada öylece oturup kalmış birinden çıkıyormuş gibi duyulmuştu. Sahibin nasıl biri diye sordu kız. Aslında iyi biriydi, ama kendi mesleğinde iş bulamaması onu giderek tuhaflaştırdı dedi burun, Önce içine kapandı, sonra çok neşeli ve yardımsever, hatta gereğinden fazla yardım sever, biri haline dönüştü. Bu çevresindekileri tedirgin etmeye başladı. Özellikle de babasını. Oğlunun bu durumuna üzülen zavallı adam sırf oyalansın da başkalarının işine karışmasın diye kendi işini ona devretti. Fakat bu bizimkini durdurmadı. İşte ben de bütün bu yaşadıklarımdan bunalıp onu bir süreliğine terk ettim. En azından yeni yıla girene kadar. Kızın gözleri, burunun konuşması boyunca onun üzerinde şaşkınlıkla geziniyordu. Sesi, kocaman karanlık iki deliğinden çıkıyordu. Üst kısmı kemerli ve kendisi de oldukça kalın ve büyüktü. Neredeyse salondaki masanın üzerinde dün akşamdan kalan çay bardağı kadar vardı.
27