Keci Edebiyat 2014 Jun. 2014 | Page 28

Eğitimde Edebiyat Seminerleri Niçin Önemli  ? Prof. Dr. Sedat Sever Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (ÇOGEM) kurucusu ve müdürü Prof. Dr. Sedat Sever, sekizincisi için hazırlıkları süren Eğitimde Edebiyat Seminerleri’ni değerlendirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 sonu verilerine göre, 76.667.864 olan Türkiye nüfusunun %29,7’sini 0-17 yaş grubundaki çocuk nüfus oluşturmaktadır. Türkiye, 22.761.702 olan çocuk nüfusuyla Avrupa Birliği içinde en yüksek çocuk nüfus oranına sahip ülkedir. Ülkenin geleceğini biçimlendirecek bu büyük nüfusun, çağdaş ve demokratik bir toplumun temel özneleri olarak yetiştirilmesi, toplumumuzun yaşamsal bir sorumluluğudur. Düşünen, duyarlı bireyler, çağdaş ve demokratik bir toplumun temel özneleridir. Düşünme yetisi edinme; yaşama, insana ve doğaya yönelik bir duyarlık kazanma, her şeyden önce duygu ve düşüncenin bilinçlenmesiyle olanaklıdır. Bu nedenle duygu ve düşünce eğitimini, ülkemizin en önemli eğitim ve öğretim sorunlarından biri olarak görmek gerekir. Sanatçılar tarafından, çocuk ve genç gerçekliği öncelenerek hazırlanmış öğretici-yazınsal yapıtlar, çocukluk ve gençlik döneminde duygu ve düşünce 26 bilinçlenmesinin en etkili araçlarıdır. Bu araçların çocukların ve gençlerin yetişkinler dünyasına okuma kültürü edinmiş bireyler olarak katılabilmelerinde belirleyici bir etken olduğu bilinmektedir. Ülkemizde, çocuk ve gençlerin okuma kültürü edinmesi önündeki en önemli engel, çocuk ve gençlik edebiyatı kültürünün yaygınlaşmamış olmasıdır. Bilinmelidir ki, edebiyat, çocuğun gelişim sürecinin su gibi, süt gibi temel bir besi kaynağıdır. Çocukların, gençlerin nitelikli yapıtlardan ayrı düşmesi, yoksun bırakılması; onların yaşamdan, insan gerçekliğinden ayrı düşmesi, başka bir söyleyişle duyma ve düşünme yetilerinin körleşmesi demektir. Gelin birlikte düşünelim diyorum: Kitapla, yazılı kültürle sağlıklı ve etkili bir iletişim kuramayan; yüreğini ve belleğini sanatın, bilimin sezinletici, geliştirici iletileriyle beslemeyen kişilerin duyarlı insan, düşünen insan olması mümkün müdür  ? Yanıtımız hiç duraksamadan, “hayır” olduğuna göre, çocuk ve gençlerin okuma kültürü edinebilmesi için