Velilerin ilgisiz olması ve işbirliği yapmaması yüksek skorlu olan bir başka madde olarak karşımıza çıkmaktadır. Veli ilgisi ve ilgisizliği denildiğinde yanlış değerlendirmeler ortaya çıkabiliyor. Rehberlik öğretmeni olarak veli ilgisinden bahsederken; çocuklarıyla iletişim halinde olmasını, beklentilerinin çocuğunun seviyesine göre olmasını, çocuk üzerinde otorite kurmalarını, öğretmenlerle işbirliği yapmasını, öğretmenin kişiliğine, bilgisine ve mesleğine saygı duyması ve destek olarak güvenmesi, çocukla arkadaş olurken anne - baba rolünden vazgeçmemesini, çocuğuna karşı koruyucu davranmayıp hayatın zorluklarına hazırlamasını, başkalarıyla kıyaslamamasını, hem öğretmene hem çocuğa bilinçli, duyarlı, pozitif yaklaşım göstermesi, çocuğunu tanımasını, anlamasını, ona inanmasını, ona değerli olduğunu hissettirmesi gibi davranışların kastedildiğini söyleyebiliriz. Ailenin ilgisi anket sonuçlarında görülebileceği gibi eğitim kademesi ilerledikçe düşmektedir. Bu ilgisizliğin içinde okul öncesi/ilkokul ve 30-39 yaş gruplarında yüksek seyreden “rehberlik servisine yönlendirilen ya da kendi isteği ile gelen öğrencilerden bazıları bir psikiyatrist, çocuk nöroloğu ve terapist gibi uzmanlara yönlendirilmesi konusunda ailenin duyarsızlığı” durumu da sorun çözümüne yönelik olarak ailenin ilgilenmesi gereken durumlardandır.
Sınıf rehber öğretmenlerinin etkili sınıf yönetimiyle çözebilecekleri sorunları da rehberlik servisine yönlendirmesi maddesi lise ortaokulda yüksek seyrederken ilkokulda sınıf öğretmenlerinin sınıfın tek öğretmeni olması dolayısıyla daha az işaretlenmiştir.
Rehber öğretmene düşen öğrenci sayısı genelde yüksek çıkmasına rağmen okul öncesi/ ilkokullarda görece olarak daha az işaretlenmiştir. Öğretmen atamalarıyla yıllar içerisinde rehberlik öğretmeni sayısı artması en azından normu olan okullarda bir rehber öğretmenin olması durumuna gelmiştir. Ama hala norm kadrosu kadar öğretmen okullarda bulunmamaktadır. Bu durumda rehberlik öğretmenine düşen iş yükünü artırmakta ve özellikle takip gereken bireysel çalışmaları sekteye uğratmaktadır.
Veli, öğretmen ve okul yönetiminin psikolojik danışmandan beklentilerinin çok yüksek olması maddesi oldukça fazla işaretlenmiştir. Veli, öğretmen ve okul yönetiminin psikolojik danışmandan beklentilerinin çok yüksek olması rehberlik öğretmenini iş hayatında zorlamaktadır. Davranış bozukluğu nedeniyle rehberlik servisine yönlendirilen öğrencilerin bir en fazla iki görüşmeden sonra düzelmesinin beklenmesi gerçekçi değildir. Okulda ancak yönetici, veli, öğretmen, öğrenci ve rehber öğretmenin işbirliğiyle problemler çözüme kavuşabilir; rehber öğretmenin elinde sihirli değnek yoktur. Yıllar içerisinde oluşan ve kalıcı hale gelen bu tür problemler sürekliliği olan ve işbirliği halinde çözüme kavuşturulması gereken hatta okul dışı yaşamı da aile - öğrenci ilişkisi açısından önerilere uygun olarak düzenlenerek çözülmesi gereken durumlardır.
Öğrencinin rehberlik servisine öğretmenleri tarafından bir ceza olarak gönderilmesi rehberlik öğretmenlerinin okullarda daha yeni yaygınlaştığı dönemlerde daha yüksek oranlarda seyretmekteydi. Şimdi ise ankete katılan öğretmenlerin %35 gibi bir oranında işaretlenmiştir. Yıllar içerisinde olumlu açıdan değişen bazı durumlarda olduğunu anketimizde az seçilenlerden çıkarabiliriz. “Rehber öğretmenlerin okul idaresinden okul - aile arasında yaşanan sorunların çözümünde yeterli yardım ve desteği alamaması”, “Sınıf öğretmenin, sınıfında akademik düzeyde sorun yaşayan öğrencisini rehberlik servisine yönlendirmesinde iş yükü getireceği kaygısıyla isteksiz olması”, “Okul öğretmenlerinin rehberlik hizmetlerine olumsuz bakış açısı”, “Rehber öğretmenlerin okul idaresinden problemli davranışlar sergileyen öğrencilerle birlikte çalışma konusunda yeterli yardım ve desteği alamaması”, “Okul yönetimi ve diğer öğretmenlerin rehberlik hizmetlerine olumsuz bakış açısı” gibi maddeler %85-90 oranında seçilmemiştir.
Sonuç olarak Kdz. Ereğli ve Alaplı ilçelerimizde okul rehberlik öğretmeni olarak çalışan 50 rehberlik öğretmenimizle yapılan bu araştırma anketi hizmet verdiğimiz bölgenin sonucu olmakla birlikte gerek yazınsal incelemeler gerek literatür incelemelerine bakıldığında ülkemizin de rehberlik alanındaki sorunlarının bir yansımasını gösteriyor denilebilir.
Emine ÖZCAN
Kdz. Ereğli RAM Rehberlik Öğretmeni
34