KAPALI KAPILAR ARDINDAN Atılım kongresi 1

Atılım Kongresi Bülteni 25 HAZİRAN 2014 SUNUŞ Sevgili yoldaşlar, Kongre sürecimizin ilk geniş toplantısında, 21 Haziran Cumartesi günü İstanbul’da BMİS Genel Merkezi’nin salonunda temsilciler düzeyinde bir araya gelindi. Katılanların “partimize yakıştığını” söylediği bir toplantıydı bu. Bu toplantıda, ortalıkta isimler dolaşmadı, dedikoduya yer verilmedi. Kim ne demiş, kim ne yapmış gibi konular gündeme alınmadı. Merkez Komite’de ya da Kongre Hazırlık Komitesi’nde neler olup bittiği konuşulmadı, kurul çalışması anlayışını geri dönülmez biçimde tahrip edebilecek “bilgiler” aktarılmadı. Bir başka kongre sürecini yürütmekte olan arkadaşlarımıza öfke yansıtılmadı. Temsilciler Toplantısı’nda, isimleri ve arkamızda bıraktığımız olayları değil, sadece partimizi ve geleceği tartıştık. Örgütsel yaşantımızın neden ve nasıl çoraklaştığını, parti gövdesinin politik hedefler doğrultusunda harekete geçmesinde tutukluğa yol açan enerji yitiminin sebeplerini konuştuk. Partimizin sorunları olduğunu ve bu sorunların istismara zemin hazırladığını biliyorduk. İstismar edenlerin değil, istismar edilecek zaafların varlığının üzerinde durmayı tercih ettik. Temsilciler Toplantısı, kongremizin yapılacağı 13 Temmuz’u, taraflar arasında bir hesaplaşmanın değil, partimizin sağlıklı temellerde ayağa kalkışının, bu anlamda yeniden inşasının tarihi olarak tanımladı. TKP 2014 Kongresi, partinin “kimin elinde kalacağı”nın yanıtını vermekle yetinecek olsaydı, yaşanan bunca gerginliğe, verilen bunca emeğe değmezdi. “Birilerinin elinde kalan” bir parti, böyle algılanan, bu noktadan tartışılan bir parti, Türkiye Komünist Partisi olamazdı. Atılım Kongresi, bir başka tarafla çekişmeye değil, parti gerçekliğiyle yüzleşmeye, yapısal sorunlarını çözmeye, Türkiye’nin ihtiyacı olan rolünü yerine getirmek üzere gücünü toplayarak ileri bir hamle yapmaya odaklandı. Partimizi Türkiye’nin, emekçilerin, halkımızın, tarihimizin ve birikimimizin hak ettiği noktaya taşımakta kararlıyız. Ülkemizin hak ettiği bir partinin, sarsılmaz etik değerleri olmalıdır. Bu bilinçle, her söylediğimiz sözün, her attığımız imzanın arkasında olduğumuzu ilan ediyoruz. Bu tavrımızın ve geleneğimiz içinde yaratılmış, kökleşmiş kolektif değerlerimizin paylaşılmadığını görmekten üzüntü duyuyoruz. Toplantımızın “12. Kongre” çağrısını kınayan açıklaması, bu açıdan bakıldığında, bir zorunluluktu. Kimi arkadaşlarımız aramızdaki, maalesef pamuk ipliğine bağlı hale gelmiş, hukuku ayaklar altına almaktan çekinmediler. “Yoldaşa Mektup” adıyla yayın yaparak bu tutumlarında ısrar ettiler. Hayır, buna karşı duygumuz öfke olarak adlandırılamaz, sadece partimizde bu kadar derin bir dejenerasyonun ve istismarın yaşanmasına üzülüyoruz. Bu dereceye varmasında kendi sorumluluğumuzu da arıyor, bu sorunu çözmek için güç topluyoruz. Temsilciler Toplantısı, sorunlarımızın tanımına yönelik bir deklarasyonla işe koyuldu. Toplantıda paylaştığımız, gelen eleştiri ve katkılarla son halini verdiğimiz bir belge, şu an elinize ulaşmış olan bültende yer alıyor. Dün de, cumhurbaşkanlığı için aday açıklama günü veren AKP’ye karşı, bu konudaki siyasi tavrımızı yansıtan bir basın açıklaması yaptık. Partimizin ve Türkiye’nin ihtiyacı olan her gündem başlığında görüş açıklamaya ve bilgilendirmeye devam edeceğiz. Çünkü, Türkiye Komünist Partisi’nin misyonunu ertelememekle, iç tartışmalarla sınırlamamakla, siyaset sahnesine geri dönmesi için adım atmakla yükümlüyüz. Temsilciler Toplantısı’nda Kongre Hazırlık Raporu hazırlamak üzere seçilen arkadaşlarımızın çalışması sürüyor. Kongre çalışmalarımız, aynı toplantıda seçilen Koordinasyon Kurulu eliyle yürütülüyor. Atılım Kongresi’nin yaklaşımları bütün partili yoldaşlarımıza iletiliyor, tartışılıyor. Bugünkü koşullarda bülten yayınımız için bir periyot ilan etmeyeceğiz. Ama sık sık buluşacağımızı biliyoruz, çünkü söyleyecek çok sözümüz var. Partimizin değerlerini sahiplenen ve komünist geleneğimizi geleceğe taşıma iradesini ilan eden tüm yoldaşlarımızı sevgiyle kucaklıyoruz. TKP Atılım Kongresi Koordinasyon Kurulu Partimizde aidat ödemenin önemsenmediğinin, üyelerin bir örgüte bağlılıklarını gündelik yaşamda hissetmediklerinin, toplantılara katılım konusundaki isteksizliğin, yayınlara gösterilen ilginin azaldığının, partililik yaşamına ilişkin bütün göstergelerden verimsizlik yansıdığının, herkes gibi farkındaydık. İki kongrede sonuç nasıl belirlenir? Büyük sorunları olan, kilitlenme ve çoraklaşma tablosuyla karşı karşıya kalmış bir parti, yeniden ayağa kalkabilir miydi peki? Komünistler dedikoduya, kişiselleştirilmiş tartışmalara, kariyerizmin çirkin dışavurumuna kendilerini kaptırmayacak, siyasete bakacaklardır. Nasıl bir ülkede yaşadığımız sorusuna verilen yanıtlara, nasıl bir partiye dönüşmemiz gerektiğine ilişkin görüşlere önem vereceklerdir. Toplantımız bunun kesinlikle mümkün olduğunu gösterdi. Yalnızca bir iddia atmadı ortaya, bunu gerçekleştirme enerjisinin varlığını kanıtladı. Kongremize “Atılım” başlığının seçilmesi, işte bu havanın yansımasıdır. 26 imzalı bir açıklamayla partiye duyurulan “iki eşdeğer kongre” sürecine yöneltilen ilk soru, doğal olarak, sonucun nasıl belirleneceği oldu. Atılım Kongresi’nin bu soruya yanıtı net ve sadedir. Türkiye Komünist Partisi, hangi sürecin kendisini yansıttığını, hangisinin partinin değerlerinden açıkça uzaklaşmayı temsil ettiğini görecek, ayırt edecek olgunluğa, birikime sahiptir. Bunun ötesinde kongrelerin değerlendirilip notlanacağı bir merci olamayacağı açıktır. Değerlendirmesini yapan, hangi kongrede kendi partisinin cisimleştiğini kavrayan veya sezen yoldaşlarımız, tavırlarını alacaklar ve sonuç açığa çıkacak. Nitekim, TKP üyelerinin Atılım Kongresi’nin parçası olduklarını ilan ettikleri irade beyanlarıyla, sonuç daha bugünden belirginleşmektedir.