Kalabalık Dergi Kalabalık Shi | Page 26

Fotoğraf makinesini minik elleriyle sıkıca tutup ne yapması gerektiğini bilen bir tavırla elini uzatmasını istedi. ‘’Benim boyuma kadar gel,’’ dedi. ‘’Elini böyle yap.’’ Ellerini fotoğraf makinesinin objektifinden çıkıyormuş gibi yere paralel uzatmasını istiyordu. Kamerayı vermeden anlattığı bir kaç şeyi bu kadar doğru anlamış olmasına şaşırıyordu; kollarını oltanın kamışı olarak göstermeye çalışıyordu! Oysa neler olacağını anlatırken neredeyse dinlememişti, gözü sürekli başka şeylerle meşguldü, elleri durmak bilmiyordu. ‘’Parmaklarını da uzat, hıh, tamam.’’ Hava giderek kararıyordu ve bu son poz olacaktı. Tedirgin değildi, sadece merak ediyordu. Bir yandan çektiği diğer fotoğrafları düşünüyordu, eve vardığında onlarla ilgilenmeliydi, başka yapacak neler vardı? Zihni bu garip meşgalelere takılmıştı. Gözleri, kendini iyice gösteren Ay’a dalmışken kulağından içeri tadını bildiği bir ağrı sokuldu. ‘’Bir adım daha gel,’’ Ellerini fotoğraf makinesine sıkıca dolamış gözünü yapıştırdığı vizörden ayırmadan sesleniyordu büyük gözlü çocuk; ‘’Bir adım daha gel,’’ Dediğini yaparken birilerinin o anda neler yaşadığını bildiğini düşündü. Kendini bu şekilde sakinleştirmek istiyordu çünkü bu çok tanıdık bir rüyanın bir başka hatırlatıcısıydı. Tamamen hortlamasından nedense çekiniyordu. Garip bir sesle çocuğa; ‘’Tamam,’’ dedi, ‘’böyle mi?’’ Deklanşöre basmasıyla göğsünde bekleyen ağrının yok olacağına odaklandı. Fakat çocuk ikinci hamlesini fotoğraf makinesine yapışık dudaklarını oynatarak yaptı; ‘’hayııır, Ay’a yere doğru!’’ Devam edebilir… 26