Kalabalık Dergi Kalabalık Dergi 4. Sayı | Page 32

Kalabalık Ağustos 2013 PASİF DİRENİŞ : ANİME Ağustos sayımızın sineması oldukça zorladı beni. Japon beyaz perdesine el atalım dedik amma az kalsın elimizde kalıyordu. Yazımın sonlarına doğru öz eleştirimi de yapmış olduğum ,cahilliğime yanıp yüzüm kızararak yazdığım bu sayımızın dizisini Anime’lere ayırdık. Animasyon değil tabii ki Anime dediğimiz bu kültür. Vikipedi’nin açıklaması ise ‘’animasyon veya çizgi film anlamına gelen Fransızca kökenli, Japonca bir kelime’’. Nasıl yahu? Şöyle ki Japon çizgi filmi denebilir, aslında çizgi film demeye bile bin şahit. Çünkü sadece birkaç ülkede çizgi film sanısı var ve Türkiye’de bunlardan biri. Tanıyoruz esasen bu anime dediğimiz şeyleri: Pokemon, Heidi, Şeker Kız Candy, Tsubasa… Kafa karıştıracak bir tanım daha koymakta fayda var. Animeler, animasyon değil çünkü elle de çizilebiliyor karakterler; çizgi film değil çünkü her yaştan insanı etkileyen gerek aksiyon, gerek dram, gerek macera gibi birçok konu çevresinde de gelişebiliyor. Japonya’da bu kültür çocukların okul dışında sabahları kalkıp da izlediği bir televizyon programı olarak görülmüyor, akşam vakitleri yani herkesin izleme imkânının en yüksek olduğu saatler seçiliyor yayım için ve tıpkı bizim dizilerimizde olduğu gibi, yaş sınırının olduğu animeler de mevcut. Anime deyince akıla Osamu Tezuka ve Miyazaki Hayao geliyor. Tezuka animenin kurucusu, Miyazaki ise en büyük anime şirketi Ghibli’nin sahibi. Tezuka hakkında pek bir bilgiye erişilemiyor aslına bakılırsa, küçük yaşta 8 mm.lik bir kamera ile animeler çekmeye başlıyor ve o dönemin en tanınan ismi olan Walt Disney’den etkileniyor. Boynuz, kulağı geçiyor olsa gerek ki Disney sonraki yıllarda Anime filmlere yatırım yapmaya başlayacaktır. Animelere baktığınızda dikkat çeken bir başka unsur karakterlerin Japonlara benzemiyor olması. Uzun bacak ve büyük göz; minyon tipli, çekik gözlü Japonlarla oldukça alakasız… Bu da etkilenme dediğimiz varyasyonsuzluğun Disney’den yansıması. 2.Dünya Savaşı’nın, ağır kayıpların ülkesi yaptığı Japonya, kalkınmasını ABD üssü destekli yürütürken ısıtılıp ısıtılıp önlerine konan bir kültür karmaşası yaşıyordu. Bu kültürün bir diğer yansıması olan ithal çizgi roman, pasif direnişin imgesi Manga’ları doğuracaktır. 32