Kalabalık Ağustos 2013
Sen tutunmayı öğrendin hayata,
Kimi gözyaşlarını bıraktı kimi gözlerini ,
Kimi de aciz hayallerini serin sularına.
Rüzgar duydu sesimi sus dedi.
İstanbul kızacak !
Kızmaz dedim haberi yok ki uyuyor o,
Nerden biliyorsun dedi.
Güldüm bu kadar çok aşığı var haberi yok onun.
Eskilerde çok eskilerde kaldı aklım.
İki damla gözyaşım kurudu.
Terk ettim hayallerimi,
Sanki yeniden aşık oldum.
Sanki yeniden doğdum,
Öyle terk etti beni İstanbul.
Gözlerine bakamadan unutuldum!.
İstanbul sen gözlerim oldun.
Her şeyi göremedim bende,
Sen de gördüklerini unuttun,
Silmedin silemedin yaşadıklarını ,
Asırlardır çırpındın ayakta kalabailmek için,
Kimsesiz çocukların anası,
Kimsesizin parası,
Kimine baba oldun kimine sevgili,
Kimine düğün kimine cenaze evi,
Sen çok farklıydın İstanbul,
Ne cenazeleri karıştırdın ne düğünleri,
Kimse kimsenin ekmeğini bölmedi,
Neden biliyor musun?
Kimse başkalarıyla acıları bölüşmedi,
Herkes senden aldı nasibini,
Kimine can verdin kiminden aldın ,
Sonra bazen suçlandın.
Gözlerine baktım orada kaldım.
Çünkü hiç biri sen değildin.
Sen ne yar ne ana ne sevgiliydin.
Sen İstanbul’dun.
Başka ne olabilirdin?
Ben de bir insanoğluydum.
Hatalarımla yaşıyordum.
Sen uyu İstanbul uyu ki canın yanmasın.
Bir gün uyanırsan çok can yakacaksın.
Olsun öyle bir aşık ettin ki kendine gidemiyorum.
Gözlerimi kapattın İstanbul…
Gülcan KORKMAZ
21