Kalabalık Dergi Kalabalık Dergi 4. Sayı | Page 20

Kalabalık Ağustos 2013 İstanbul Sanki kıyıya bıraktım umutlarımı bugün, Öyle çırpınarak baktı gözlerime dalgaların, Kendime yeni bir hayat kurdum hayallerle, Sonra çaresizce unuttum eskileri . Boş ver dedim . Senin hayalinle benimki bir mi? Her metrekarene düşen aşklar acılar pişmanlıklar var. Senin acılarınla benimki bir mi? Güleceksin belki yerinde olmak isterdim. Kessen bileklerini çıtın çıkmaz. Hep sussun istersin herkes, Hep yalınz başına kalmak, Ne isterdim biliyor musun İstanbul. Sen gülerken yanında olmak, Sen ağlarken gözyaşlarında kalmak, Öyle içten bir defa da olsa sana sarılmak… Hani sana diyorlar ya sevgili, Sen sevgiliden de öte bir şeysin, Ne terk edilirsin ne terk etmek istersin denizini. Öyle ki susmadı yıllar yılı şairle, Hep kıvrandırdın aşıkları, Yeni yeni filizler oldun toprakta yeşeren, Kışın açmaya çalışan kardelen, Acıları bastırdın göğsüne. Ardına bakmadan yürüdün dalgalarınla,, Gittiğin gidebildiğin gidebileceğin yer belliydi, Bazen üzüldün çarşaf gibi serildin, Bazen sevindin ama kimseyi sevmedin. Hep sesin çıktı senin hep konuştun. Kimini dinledin kimine cevap vermedin, Herkes bir şeyler anlattı anlattı durdu, Ne terk ettin ne terk edildin. Günahları örttün geceleri, Sevapları gündüzlere mi verdin? Sen sevmeyi nereden bilebilirdin ki… Bana öğüt verirdin , Bilirmişsin anladım, İki tepene sığan bir güneş, Uzanan minarelerin oldukça semaya, Sanki gökten sesleri seçiliyor. Söylesene İstanbul sana gökyüzünden baksam, Acılarım nasıl görünüyor. 20