Kalabalık Dergi Kalabalık Dergi 4. Sayı | Page 12

Kalabalık Ağustos 2013 Shiluet (paragraf) - Ne yapıyorsun? - Bir şeyler yazmaya çalışıyorum. - Çok erken değil mi? - Hayır, tam zamanı... Ne dersin, kelimeleri fethetmeden paragraf mimarlığı yapmak mümkün mü? Sence bir önceki soru cümlesi söylemeye çalıştığı şey için aynı zamanda örnek mi etti kendini? Birinin ‘’Erken’’ derken, diğerinin ‘’Tam zamanı’’ dediği nedir? Çok erken yaşta tam olarak anlayamayacağı şeyleri yorumlayan birini gördün mü bu konuşmadaki ‘’Çok erken değil mi?’’ sorusunda? Yoksa günün erken vaktinde kalkmış bir ihtiyara mı soruldu bu? - Ne yapıyorsun? - Bir şeyler yazmaya çalışıyorum. - Çok erken değil mi? - Sen önce kendine bak! Ne dersin, kelimeleri fethetmeden önce paragraf mimarlığı yapmak mümkün mü? Sence bir önceki soru cümlesiyle memnun edebildin mi kendimi? Ne oldu? Pek mi karıştı ortalık? Roller değişti gibi geldi mi sana da? İkinci tekil şahısla gelen soru, birinci tekille mi sonlandı? Bu hitap, paragrafı inceletmiş, eksik buldurmuş ve onu onarmaya çalıştırmış olabilir mi? ‘’Sen önce kendine bak!’’ Anlamca içi boş bir şeyi süslemek, onu alenî hale getirmekle ne yapılmış olunursa, cümleler içinde geçerli değil midir aynı şey? Mesela, ifadelerinde kesin yargıdan vazgeçilse daha sevimli olmaz mı ham kanılar? - Ne yapıyorsun? - Bir şeyler yazmaya çalışıyorum. - Bunun için erken değil mi? - Hayır, tam zamanı... Daha açık hale geldi mi soruyu soranın niyeti? Yoksa bir türlü soramıyor mu sormak istediğini? Zemin mi hazırlanmadı sorunun akla gelmesi için? Yine de açığa çıkmadı mı niyet? Sence de yapılan şey sebebiyle şekillenen bir sancı zuhur etmedi mi karakterin paragrafında? Yapma mı demek istedi yazı yazana? Yazma çünkü ‘’henüz erken senin için’’ demek mi istedi? Yazma çünkü ‘’henüz bilmiyorsun bir şeyin görkemli ve aynı zamanda sade olabileceğini’’ mi dedi? - Ne yapıyorsun? - Bir şeyler yazmaya çalışıyorum. - Çok erken değil mi? - Hayır, tam zamanı... Burak SERİNPINAR 12