Kalabalık Temmuz 2013
59 yaşında ihtiyar bir delikanlı. Kore’nin Cüneyt Arkın’ı, Aksiyon filmi oyuncularından, Kung-fu’nun sevdiricisi olarak
da bilinen bir müzisyen; Jackie Chan. Asıl ismi Hong Kong’ta doğmuş anlamına gelen Chan Kong-Sang; 7 yaşında
Peking Opera Araştırma Enstitüsü’de eğitim görmeye başladı ve 17 yaşına kadar devam etti. Baştaki tanımlamaya
eklediğim müzisyen, çoğunuzun ‘üstünkörü’ maalesef. Şaşırıyoruz elbet bilmediğimize. Müzik yeteneğini profesyonel
anlamda ilk defa 1980’de kullandı, Chan.1980-2010 yılları arasında Çince, Japonca, İngilizce ve Tayvan dillerinde olmak
üzere toplam 20 albüm kaydetti ve filmlerindeki şarkılarının çoğunu kendi besteledi.
16 yaşına gelene kadar Kung-fu’ya dair zor şartlarda alabildiği
eğitimi yarıda kesildi ve hocası vefat etti. Chan, dublörlük okuluna
yazıldı ve ilk sinema deneyimini Bruce Lee’nin oynadığı 2 filmde
dublörlük yaparak kazandı. İlk oynadığı filmler çerçevesinde
değerlendirilen oyuncu birçok sinemacı ve yazardan Bruce Lee’ye
özeniyor denerek ağır eleştiriler aldı. Bu dönemden sonra artık
bizlerin ‘çekiçen’ olarak tanımladığımız dayak yerken güldüren,
eğlendiren bir karakter doğdu. Chan,20 yaşına gelene kadar 25
filmde oynamıştır. Oyunculuk hayatı boyunca ise 100’ü aşkın filmde
rol almış ve Asya’nın en çok tanınan oyuncusu ünvanını kapmıştır.
98 yılına kadar kendini dünya çapında göstermeye çalışan Chan’ın
çabaları bir türlü nihayet bulamıyordu. Bunun nedeni Aksiyon
sineması dediğimiz sektörün içerisinde dayak yerken güldüren,
mücadeleyi kaybeden dövüşçüleri barındırmamasıyla alakalı idi.
Bizim ÇekiÇen amcamız ise o sıralar çocuklara kötü örnek olmamak
için kötü karakterleri reddetmekteydi. Çekilen filmlerine Wang Yu
tarzı film denmesinin yanı sıra Wuxia tarzı film de denmesinin
sebebi buydu. Bu tarza göre hikâye didaktik ve etik, estetik ve
artistik bir kavram çevresinde olmalıdır.
Dublör kullanmayan bir Aksiyon filmi karakteri düşünün. Stüdyoda
aman aman sahneler çekilirken yüreği ağzında olmayan tek kişidir
Chan.
34