Kalabalık Temmuz 2013
Çin Müziği
Kültürün temelini oluştran özelliklerden birisi nasıl özgünlük ise; Çin müzik
kültüründe bütün özgünlüklerin toplumsallaşmasına şahit olunmaktadır. Yüzyıllarca
birikmiş olan tüm sesler yumuşak bir ezgi ile kulaklarda yeniden dinginlik
kazanmaktadır.
Yaylı ve telli çalgıların birbirlerine izin verircesine boyun eğişlerine, üflemelilerin
derinliği katıldaığında ortaya çıkan su şakırtısını andıran çok sesli orkestraya bir es
ise perkinsiyon çalgılarıyla gelmekte. Her çalgının kendine has bir karakteri bulunduğu gibi, yer yuvarlağı üzerine yayılmış ve her kültürde ortak paydaya sahip olan
çalgılar haricinde kendi benlikleri ile gitgide içine çeken özgün bir çok çalgının esrarı
bulunmaktadır. Dururken sadece bir çalgı olduğunu anlayabildiğimiz eşsiz müzik
aletlerinin ancak sesini duyduğumuz an kendimizi kilometrelerce ötelerde
bulabilme imkanına sahibiz. Bunların hepsine notaların özgün çalgılarda vücud
bulması ile ulaşabiliriz.
Sesinin yüksek ve açıklığıyla bir revap içinizdeki cesareti şahlandırırken,
yıllarca yardımcı ses olarak kullanılan liuqin sahip olduğu yüksek tonuyla kendi
hakkını almışığını kulaklardaki pası silerek verebilir. Huobosi, 4 oktavlık sesi ile o
topraklarda yaşamış olan atalarına ulaşmayı hedeflerken; guqin çalan müzisyenler
eskiden kalan gelenekleri devam ettirebilmek adına önceden banyo yapar ve tütsü
yakarlar. Kendine has bir çok ritüele sahip telli çalgıların sırası uzayıp gitmektedir;
jiayekin ile Kore milletine el vererek kültür neşesini paylaşırken, donglubanın çalma
tekniklerindeki faklılıklar ile şırıl şırıl akan sulara, sürü şeklinde at koşuşturmalarına
hatta kuş seslerine yeniden bir ruh katılabilmektedir. Bir çoğunun türediği pipayı
yeniden anmak istercesine…
Harpı andıran konghou üzerinde bulundurduğu iki sıra halindeki toplam 36 yay ile
hızlı çalınabilmeye olanak sağlar ve uçan yabani kazlara benzetilmektedir. Ruan ise
boyutuna bağlı olarak gösterdiği çeşitlilikte Batı kültüründeki bir çok alete
benzetilmektedir. Özellikle duygulu müziklere eşliği esnasında büyük ruan ve orta
tonlu ruanın viyolonselden ayrılması zorlaşır.
Yaylı çalgıların en hüzünlüsü ve en kıdemlisi olan Erhu, 3 oktavlık sesi ile farkını
ortaya koyan bir çalgı olarak operalardaki yer