Kalabalık Dergi Kalabalık Dergi 3. Sayı | Page 29

Kalabalık Temmuz 2013 Ejderha Dansı Eski çağlardan itibaren ritüelller düzenlenegelmiş özel imgeler taşıyan toplantılardır. Dinî olan veya dinî olmayan gibi bulunduğu bölgeye göre farklılıklar göstermesine karşı her toplumda bu kelimeye eş değer bir kavram bulmak mümkündür. Çin kültüründe ise buna müziğin ve özel kostümlerin eşlik ettiği Ejderha dansında rastlıyoruz. Geleneksel olan bu dans; şenlik ve kutlamalara renk katan, özel anlamlar taşıyan ve aranan bir sembol görevini üstlenir. Özellikle bahar şenliklerinde şeçilmesinin amacı geçmişe dayanır. Çin mitolojisinde dört farklı öneme sahip sembol vardır. Bunlardan biri olan ejderha efsanelere göre; rüzgar,yağmur gibi doğa olaylarını kontrol etmekle görevlidir ve yeryüzüne bereket getirir. Ayrıca dürüstlük ve gücü sembolize ederek dövüş ustalarının temelindeki felsefeye önderlik eder. Ejderhanın ateşin atası olduğu da kabul görür bir rivayettir. İçinde bulundurduğu bu kadar anlam ile dansın felsefesi aslında çok derindir. Sergilenme tazı bakımından ise bu dansta, dansçılar ellerinde tuttukları sopalar ile ejderhanın kumaştan yapılmış olan maketini taşırlar. Maket yapımında hasır, bez, kağıt ve çiçek gibi yüz çeşit malzemede kullanılarak çeşitlilik oluşturulur. Lider dansçılar, 7 ile 13 arasında değişen bölüme sahip ejderhanın baş hareketlerini kontrol ederek metlerce uzunluktaki makete müzik eşliğinde yön verirler. Davul, simbia ve gong gibi müzik aletlerinin oluşturduğu geleneksel müziğin ritminde hareket edilir ve bu hareketlerin bütünü yavaşlatılmış bir dövüş sanatını hatırlatır. Orijinal halinin Yin ile Yang ustalarından çıktığı kabul edilen ejderha dansı, iki ejderhanın birbiriyle olan mücadelelerine bir göndermede bulunmaktadır. Bu felsefenin güç savaşındaki iki tarafın sembolize hali, ejderha dansının çağdan çağa aktarılması amacına katkıda bulunuyor. Belli bölgelerde söğüt dallarından faydalınarak gece yapılan ritüellerde tütsü yakılmasından dolayı bu türe “tütsü ejderhası” adı da verilmektedir. Buna sebep tütsünün ejderhanın üstünde yakılmasıdır. Daha sonra müzik ve havai fişekler eşlinde nehire bırakılarak ejderhanın kendi sarayına dönüp oradan yağmur getirmesi umulmaktadır. Çin ulusunun yaratıcılık gücünün bir ürünü olan bu dans türü, geleneklere hizmet eden ve kendine has bir felsefeyi maketi taşıyan dansçıların kollarına yüklemektedir. Renk cümbüşünün eşliğinde şenliklerde çoğunlukla yer alması beklenen dansı izlemek ise bir o kadar haz vermektedir. Bir dahaki sayıda görüşmek üzere… Piraye 29