lerden biri, esnek biçimde devreye sokulabilen ve kömür santrallerine kıyasla belirgin ölçüde daha az karbondioksite yol açan gaz
santrallerinin sisteme dahil edilmesi.
Enerjide dönüşüm sadece yeni ve “daha yeşil”
enerji santrallerini gerekli kılmıyor. Tedarik
güvencesi için elektrik şebekelerinin de üretimdeki yeni yapılara uyarlanması da gerekiyor. Bunun için binlerce kilometrelik yeni
yüksek gerilim hattı planlandı. Esas olarak kuzey Almanya’da üretilen rüzgar enerjisi kaynaklı elektriğin güneydeki güçlü ekonomi bölgelerine aktarılması böylece sağlanabilecek.
Dağınık üretim noktalarından gelen güneş
enerjisi kaynaklı elektriğin devreye sokulabilmesi için yerel şebekelerin de genişletilmesi gerekiyor. Şebekenin genişletilmesi
sırasında konut bölgelerinden geçen hatlar o
bölgelerde sıklıkla vatandaşların tepkisine yol
açabiliyor. Şebeke işletmecileri, olası itirazları
zamanında dikkate almaya çalışıyor. Çelişki-
KÜRESEL KONU
İklim araştırması
80 ülkeden 800 bilim insanı Birleşmiş
Milletler’in İklim Konseyi IPCC
(Intergovernmental Panel on Climate
Change) için çalışıyor. Uzmanlar
grubu 2015 baharında Beşinci IPCC
Uzmanlar Raporu’nun sentez
raporunu yayınladılar. Raporda sera
gazı salımlarının iklim değişikliğinin
ana sebebi olduğu belirtiliyor.
Dünyanın ısınmasını iki dereceyle
sınırlandırmak için radikal
adımlara ihtiyaç olduğu
vurgulanıyor.
→ ipcc.ch
leri yumuşatmak için elektrik kablolarını yer
altına döşemek de düşünülüyor.
Fransa
Almanya
Kaynak: Devlet İstatistik Dairesi
Japonya
Rusya Federasyonu
ABD
Çin
1,0 %
2,4 %
3,9 %
5,1 %
15,0 %
29,1 %
Yenilenebilir kaynaklardan elektriğin Almanya’daki
payı (kısmen tahmin)
80 %
14 %
2007
28 %
2014
35 %
2020
2050
Kaynak: Fraunhofer ISE/BDEW, BMWI
Dünyada karbondioksit salımı oranları (2013)