Inovatif Kimya Dergisi Sayı-55 | Page 12

KANSER VE LİMONEN 1. Kanser Latince’ de “cancer”, Yunanca’ da “carcinos” sözcüklerinden gelen kanser ifadesini Hipokrat “yavaş gelişen, iyileşmeyen yaralara carcinos ve maligne, kötü seyirli olanlara da carsinoma” olarak tanımlamıştır [1]. Genetik ve epigenetik değişikliklerin normal hücre fonksiyonlarını bozması sonucunda uzun süreçlerde oluşan bozukluklara kanser adı verilir. Kanserli hücreler; kontrolsüz bir şekilde çoğalır ve vücudun birçok bölümüne yayılarak diğer doku ve organların işlevlerini yerine getirememesini sağlar [2,3]. Kanser ile eş anlamlı olarak kullanılan tümör benign (iyi huylu) veya malign (kötü huylu) olma özelliğinden dolayı anormal hücre büyümesi olarak da ifade edilir. İyi huylu olan tümörler oluştuğu bölgede kalırken, kötü huylu tümörler farklı bölgelere yayılırlar [4]. 2. Limonen D-limonen (l-metil-4- (l-metiletenil) siklohekzan), limon benzeri bir kokuya sahip monosiklik monoterpendir ve birkaç turunçgil yağında (portakal, limon, mandalina, kireç ve greyfurt) önemli bir bileşen oluşturmaktadır. Monoterpenler, iki izoprenin yoğunlaşmasından oluşan doğal olarak oluşan hidrokarbonlardır ve yapraklardan çıkan aroma yağlarının bir bileşenidir. Narenciye yağlarının doğal olarak oluşan monosiklik bir monoterpeni olarak, d-limonenin, kolon kanseri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerine karşı kimyasal önleyici veya kemoterapötik etkinlik sergilediği gösterilmiştir. D-limonen anti-kolon kanseri etkisi, apoptoz indüksiyonu ve poliamin metabolizmasının düzenlenmesi yoluyla belirlenmiştir [5]. Sonuçlar 1970' lerde farelerde cilt kanseri üzerinde elde edilmiş ve kanserojenler tarafından indüklenen tümör oluşumunun inhibisyonu göstermiştir [6,7]. D-Limonenin insanlar için mutajenik, kanserojenik veya nefrotoksik bir risk oluşturmadığı tespit edilmiştir. İnsanlarda yapılan çalışmalarda; D-Limonen, bir yıla kadar tekli ve tekrarlanan dozlar sonrasında düşük toksisite göstermiştir. 12