Inovatif Kimya Dergisi Sayı-31 | Page 7

ERMAN GİRGİN KİMYAGER GAZİ ÜNİVERSİTESİ MEZUN [email protected] ENSTRÜMENTAL ANALİZ VE ÖTESİ GC-MS R utin bir gün olacağını düşünmüştüm. Nereden bilebilirdim ki o günün hayatımda unutamayacağım bir anıya dönüşeceğini? Her zamanki saatte kalkmış, her zamanki saatte ofise gitmiş, günün ilk kahvesini yudumluyordum. Teknik servis olmanın en güzel yanıdır günün ilk telefonu. Ne kadar erken çalarsa o kadar sürpriz ve acillik barındırır içerisinde. Arayan Hasan Bey’di. Sakin ama telaşlı bir sesle açmıştı telefonu. Farklı bir numune analiz edeceğini ve acilen gelmemi söylemişti. Şaşırsam da en kısa sürede yanında olacağımı söyleyerek kapattım telefonu. Müdürüme durumu bildirip kahvemi tek seferde bitirdim ve yola koyuldum. Binaya ulaştığımda heyecanım gitgide artıyordu. Hızlı adımlarla Hasan Bey’in yanına gittim. Ortada güvenlik güçlerinin bıraktığı, içeriği bilinmeyen bir toz vardı ve olay savcılığa intikal etmişti. Filmlerdeki gibi bir durumdu anlayacağınız. Numunenin Hasan Bey’e gelmesinin en önemli nedeni kendisinin kimyasal silahlarda kullanılan tehlikeli kimyasallar konusundaki uzmanlığıydı. Ben gelene kadar Hasan Bey gerekli hazırlıkları bitirmişti. Farklı polaritelerdeki solventlerle maddeyi çözündürmüş, ön işlemlerden geçirmiş ve GC-MS cihazına enjekte etmeye uygun hale getirmişti. Ama hemen enjekte edemezdik. Daha önceki analizlerden kalma kirlilik veya sistemde bir problem olması durumunu göze alamazdık. Kalitatif bir analiz yapacağımız için başka analizden veya cihazın kendisinden gelecek pikler hem yanlış sonuç vermemize neden olacak hem de bize gereksiz yere zaman kaybettirecekti. Sistemin genel kontrollerini yaptık. Temizliğinden emin olduktan sonra ilk enjeksiyonumuzu verdik. Sonuç şaşırtıcıydı. İkinci enjeksiyon, üçüncü, dördüncü enjeksiyon sonunda piklerde yaptığımız kütüphane taramasında bulduğumuz kimyasal salisilik asitti. Asetilsalisilik asit aspirinin etken maddesiydi fakat çözeltide kararsız olacağı ve yüksek sıcaklıktan dolayı bozularak salisilik aside dönüştüğünü tahmin ediyorduk. Sonuçlar su götürmezdi; ama Hasan Bey kristallendirme sonrası elde ettiği kristallerin pembe renkli olduğunu söylüyordu. Bu da aklımızı karıştıran bir detaydı. Benim artık ayrılma vaktim gelmişti. O gün akşama kadar aklımı kurcalayıp durdu bu konu. Rengi pembeydi ama sonuçlar maddenin aspirin olduğu yönündeydi. Durumu akşam bir arkadaşımla paylaştığımda verdiği cevap beynimde şimşeklerin çakmasına yetti. Evet sizler de tahmin ettiniz değil mi? Toz gerçekten aspirindi ama bebek aspirini, hani ufak, pembe renkli... 7