bitkiler için her düzeyde büyüme ve gelişme
olaylarını teşvik eden temel hormon olan indol3-asetik asitin, yani oksinin biyosentezine yol
açmaktadır.
asit, artık günümüzde bitkisel hormonlar arasındaki
yerini almış bulunmaktadır.
Serbest SA aktif olarak taşınmadıkça ve metabolize
olmadıkça, ilk sentezlendiği noktadan uzaktaki
dokulara hızlı bir şekilde taşınmaktadır. Tarımsal
açıdan önemli bitki türlerinin salisilik asit düzeyleri
üzerinde yapılmış çalışmalar, bitkilerde bu bileşiğin
her zaman ve her yerde dağılmış olabileceğini ortaya
çıkarmıştır (Raskin, 1995). En yüksek SA seviyesi
pirinç bitkisinin yapraklarında saptanmıştır.
Söz konusu metabolik çatalın, fenilalanin
üzerinden sinnamik asit oluşumuna giden yolu
üzerinde, büyüme ve gelişmeyi engellemenin
yanı sıra, düzenleyici rollerde yüklenen ve bazen
bitkilerde türe özgü olan fenolik bileşikler de
sentezlenmektedir. Şikimik asit yolunun bir ara
ürünü olan sinnamik asitten türevlenen salisilik
Şekil 2 : En yüksek SA seviyesinin olduğu besin maddesi
Salisilik asitin ilk olarak tütünde çiçeklenmeyi
uyarıcı ve sürgün oluşumunu teşvik edici etkisi
bulunmuştur (Eberhard ve ark. 1989). Salisilik
asit uygulamalarının arpa köklerinde fosfat, yulaf
köklerinde ise potasyum alımını engellediği (Glass
1973, 1974), indol asetik asit ile birlikte köklenmeyi
uyardığı, absisik asit uyarımlı yaprak dökülmesini
engellediği, elmada etilen sentezini bloke ettiği
(Romani ve ark. 1989), fasulyede tane verimini
arttırdığı (Ramanujam 1998) bulunmuştur. Fasülyede
yapraktan uygulanan salisilik asitin bitkinin büyüme
(kök boyu, kök ve gövde yaş ve kuru ağırlık) ve azot
metabolizması üzerinde uygulanan doza bağlı olarak
olumlu etkisi olduğu bildirilmiştir (Türkyılmaz ve
ark. 2005).
uygulanan salisilik asitin gözenek yoğunluğu ve
transpirasyonu, ayrıca yaprak alanı ve bitki kuru
ağırlığını arttırdığını, ancak bitki boyu ve kök
uzunluğunu etkilemediğini Khan ve ark. (2003)
bildirmişlerdir.
Kum darıda salisilik asit uygulamasının bitki boyu ve
tane sayısını arttırdığı bildirilmiştir (Datta ve Nanda
1985). Jain ve Srivastava (1981), Ramanujam ve ark.
(1998), salisilik asitin düşük konsantrasyonlarda
özellikle baklagil bitkilerinde nodül oluşumunu
arttırdığı, vejetatif gelişmeyi hızlandırması yanında,
çiçeklenmeyi teşvik etmesi ve bakla sayısını
arttırması nedeniyle tane verimini de olumlu yönde
etkilediğini bildirmişlerdir.
Maş fasülyesinde yapraktan 7.2 ve 72 µM salisilik asit
uygulamasının bitkide bakla sayısı ile tane verimini
kontrole göre artan dozlara doğru orantılı olarak %
19 ve 46 oranında arttırdığı Singh ve Kaur (1980)
tarafından bildirilmiştir. Mısır ve soyada yapraktan
29