Fiziksel yapılarına göre;
Amorf hidrojeller
Yarı-kristalin hidrojeller
Hidrojen bağlı hidrojeller
Çapraz bağlanma
durumlarına göre;
Fiziksel çapraz bağlı hidrojeller
Kimyasal çapraz bağlı hidrojeller
Kaynaklarına göre;
Doğal hidrojeller
Sentetik hidrojeller
Su içeriklerine göre;
14
Düşük şişme dereceli (% 20-50) hidrojeller
Orta şişme dereceli (% 50-90) hidrojeller
Yüksek şişme dereceli (%90-99.5) hidrojeller
Süper-absorban (>% 99.5) hidrojeller
Kimyasal kararlılıklarına göre;
Biyolojik olarak bozunabilen hidrojeller
Biyolojik olarak bozunamayan hidrojeller
Bu sınıflandırılmalara bağlı olarak hidrojellerin
kullanım alanları da farklılık gösterir. Örneğin;
Hidrojeller pH, sıcaklık, iyonik şiddet ve elektrik alan
gibi çevresel değişkenlere cevap olarak şişme veya
büzülme davranışı gösterirler. Bu özellikleri biyomedikal alanlarda yapay algılayıcılar olarak kullanım
olanağı sağlar. Hidrojellerin hacimlerinin, dış etkilerin çok az değişmesiyle fazla değişim göstermesi,
teknolojide çok kullanılan bir malzeme olmalarına
neden olmuştur. Canlı dokulara benzeyen kauçuğumsu yapısı ve mükemmel biyouyumlulukları
hidrojelleri pek çok alanda çekici hale getirmiştir.
Hidrojeller, biyomedikal alanda teşhis, tedavi ve
implante edilir cihazlar olarak; çevre alanında ağır
metal iyonlarının ve organik kirletici malzemelerin
tutulmasıyla atık su temizlemesinde süper emici polimerler olarak kullanılmaktadırlar.Hidrojeller ayrıca
biyoteknoloji, biyomühendislik, eczacılı