INmagazine Özel Sayısı TEİD 10. Yıl Özel Sayısı | Page 83

RASYONALIZASYON VE BILIŞSEL ÇELIŞKI Peki bir CFO nasıl dürüstlüğüne şüphe düşürmeden her sene umursamadan kişisel hesabına para akışı sağlayabilir ? Nasıl bir yatırımcı 25 yıl boyunca yatırım yerine müşterilerinin parasını cebine atar ve bundan rahatsızlık duymaz ? Nasıl bir memur en ufak vicdan azabı duymadan çaresiz insanların bile rüşvetlerini kabul edebilir ? İşte bu tür anlaşılması zor durumlar için de yine sosyal psikoloji çerçevesinde geliştirilmiş “ Bilişsel Çelişki ” teorisine ( Cognitive Dissonance ) başvurmakta fayda var . Bilişsel Çelişki teorisi davranışlarımızın ve düşüncelerimizin uyumlu olması gerekliliğinden yola çıkar . Bu yaklaşıma göre , davranış ve düşüncelerimizin çelişkiye düştüğü durumlarda , gerekçelendirmeyle ( justification ) çelişkiyi ortadan kaldırır ve iç uyumu sağlarız . Bunun için en iyi örnek herhalde sida
bozulmasına sebep olacağı sonucuna ulaşılmıştır . Bir başka deyişle , kurallara veya etik tutuma aykırı davranışlara karşı bir yaptırım olmadığı fark edildiğinde insanların farklı kural veya etik davranışları ihlal etmek konusunda neredeyse kendilerinde bir “ hak gördükleri ” ortaya çıkmıştır . Aynı şekilde eğer çalışanlar kurumlarında bir düzensizlik veya kurallara uyumda bir zaafiyet görüyorlarsa , kurumda kendilerinin kural veya etik dışı davranışlarını engelleyecek gerçek bir otoritenin bulunmadığını düşünüp yolsuzluk , dolandırıcılık , işten kaytarma gibi suiistimallerde çok daha rahat bulunabiliyorlar . Kuralların olmadığı düşünülen ortamlarda hukuki ve etik sınırlar ne yazık ki başka kurallar için de ihlal edilebilir görülebiliyor . Böylece kurumlarda ihlallerin derecesinin artmasını engellemek için küçük ihlal ve kabahatlerin fark edilebilir etkilerinin hızlıca önlenmesi son derece önemli . Bir kurum bir ilişkisinde etik olup da diğer başka bir tür ilişkisinde etik dışı olamaz . Etik dışı davranışlar birçok örnekte de görüleceği gibi bir orman yangını kadar hızlı yayılıp tüm kurumu “ yakabilir ”. Eğer kurum içinde etik dışı davranışlar artma eğilimi gösterirse , bu tür ihlalleri geri almak oldukça zorlaşacaktır . Başka bir deyişle eğer kurumun etik kültürü , zombileşme virüsünü alıp hastalanırsa
bu durumda kurum içi bireyler de bu durumdan hızla etkileyecek ve zombileşecektir . Kurumlar işlerin raydan çıkmasını ve çok daha fazla maliyet , enerji ve itibara mal olacak etik krizler yaşamayı istemiyorlarsa ilk hedefleri “ kırık pencereleri ” acil olarak tamir etmek olmalı . Yoksa kısa zamanda kırılmayan pencere bulmaları zorlaşabilir …
BIRKAÇ KIRIK PENCERESI OLAN BIR BINA DÜŞÜNÜN . CAMLAR TAMIR EDILMEMIŞSE VANDALLAR BIRKAÇ CAM DAHA KIRMAYA MEYILLIDIR . SONUNDA BINA BOŞ ISE , TÜM CAMLARI KIRILABILIR . BU SAPTAMADAN ÇIKAN EN NET SONUÇ ŞUDUR : ILK CAMI TAMIR ETMEYEN , HER ŞEYE HAZIRLIKLI OLSUN ...
Cressey ’ in Sahtekârlık Üçgeni
İHTIYAÇ
RASYONALIZASYON
gara tiryakiliği olacaktır . Araştırmalar gösteriyor ki sigara kullanıcıları bu zararlı alışkanlıktan kurtulamamasının ana sebebi kendilerini sigara içmenin zararlarının az olduğunu ikna etmeleridir . Bu durum iş dünyasında karşımıza şu tür durumlarda çıkmaktadır . İnsanlar etik değerlerinden farklı davranmaya başladıkları zamanlarda , bu durumu rasyonalize etmeye çalışıyorlar . Böylece kendilerini de yaşayacakları tutarsızlık karşısında savunabiliyor ve kendilerini suçlamaktan kurtuluyorlar ve evet bir huzurlu nefes almayı başarabiliyorlar . Özellikle beyaz yakalı suçları konusunda öncü çalışmalara imza atan Amerikalı sosyolog ve suçbilimcisi Donald Cressey , Sahtekârlık Üçgeni ile ihtiyaç , fırsat ve rasyonalizasyon arasındaki bağları modellemeye çalışmıştır . Para ya da çıkar için algılanan “ ihtiyaç ”, etik dışı davranışlar için önkoşuldur . İhtiyaç kişinin sosyal , mesleki çevresi ile ilgili olmak üzere herkes için farklı özelliklere sahiptir . Bu durumda sosyologlara göre insanlar , çevrelerindeki “ ilgili kişileri ” kendilerine referans olarak alacaklardır . Kişinin kendini mukayese ettiği insanlar mutlaka olacaktır . Servet , başarı , kariyer vb . kriterler bu mukayese için kullanılacaktır . Bu kriterler ayrıca kişinin kendi yaşamını değerlendirdiği standartlar olarak da ortaya çıkacaktır . Ancak yolsuzluk , suiistimal veya etik dışı davranışlar sözkonusu yaşam standartlarını yükseltecek , yakalanma olasılığı görece olarak düşük “ fırsatlar ” sunar . Potansiyel bir suiistimalci
81