INmagazine Sayı 9 (Ocak, Şubat, Mart) | Page 42

ANALİZ algılanmaması gerekir. Eğitimler, bu eğitimler esnasında gelen sorulardan veya gündeme getirilen konulardan türeyen hususlar, yerinde inceleme simülasyonları, günlük iş kararlarının rekabet hukuku perspektifinde masaya yatırıl- ması ve tüm bu çalışmaların bir bütün olarak analizi şarttır. Şirketin piyasadaki “rekabetçilik” pozisyonu netleştikçe 5 , rekabet uyum reçetesi de şekil- lenmeye başlar. Bu reçete -ki uyumun maliyeti hakkında yöneticilere de bir fikir vermesi şart- tır- şirketin rekabet uyum politikasının çerçeve- sini de belirlemeye başlar. Nihayetinde, üst yö- netimin kararlılığından tutun; sürekli denetim, ihbar hattı, çalışan sorumluluğu gibi başlıkları mutlaka içerecek şekilde bir Rekabet Uyum Politikası ortaya çıkar. Ancak ve ancak bu politika ortaya çıktıktan sonra “rekabet uyum politikasının denetimi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması”ndan söz edilebilecektir. 40 E ONU DA YAPTIK… SONRA? Rekabet uyum politikası netleşen bir şirketin bundan sonraki görevi ise bu politikaların de- netlenmesi ve sürdürülebilirliği için bir süreç belirlemesi ve bu yönde çalışmalar yapmasıdır. Bu çalışmaların dizaynı da şirketin yapısına göre belirli bir dozda belirlenmelidir. Zira aşırı dozdan da zehirlememek gerekir şirketleri… Zira bu aşırı doz bir süre sonra çalışanlarda pasifleşmeye, korkuya ve verim düşüklüğüne sebebiyet verebilir. Hatta ve hatta, rekabet kurallarına aşırı önem, kimi durumlarda çalı- şanlar tarafından performans düşüklüğünün maskesi olarak bile kullanılabilir. Denetim ve süreklilik için önerilen çalışmalar, yine Rekabet Kurumu’nun da tavsiye ettiği şekilde düzenli eğitim, raporlama ve özellikle satış ve pazarlama ekiplerinin iş süreçlerinde haberli veya habersiz denetim yapılmasını içe- rebilir. Bu denetimlerde rekabet kurumlarının bek- lentisi, bir ihlal şüphesiyle karşılaşılması du- rumunda gerekli aksiyonların alınmasıdır 6 . Bu aksiyonlar şirket içi ve şirket dışı olarak iki gruba ayırılmalıdır. Şirket içi aksiyonlar mut- laka yerine getirilmelidir. Bu aksiyonların yü- rütülmesi sürecinde bir iç denetim yapılması gündeme gelebilecektir. Şirket içi aksiyonların başında aşağıdaki hususlar gelir: REKABET UYUM POLITIKASI OLUŞTURULMASI, BIR ŞABLON BELGEDEN KOPYALA YAPIŞTIR ŞEKLINDE ŞIRKETINIZIN YÖNETMELIKLERINE AKTARABILECEĞINIZ VE HEMEN AKABINDE “BU IŞ DE TAMAM” DIYEBILECEĞINIZ BIR ÇALIŞMA DEĞILDIR. OLUŞUMU ZAMAN VE ÇABA GEREKTIRIR. (i) İhlale derhal son verme (usulüne uygun bir tespit ve değerlendirme süreciyle birlikte yü- rütülmelidir), (ii) İhlalin tekrar etmemesi için gerekli önlem- lerin alınması (soruna neyin sebebiyet verdiği- nin belirlenmesi ve bu sebebin giderilmesi) ve (iii) Sorumlular nezdinde bir sürecin yürütül- mesi (ki bu illa bir ceza tatbiki gerektirmemek- tedir; ihlal türüne göre, bu kişilerin rekabet kuralları bilgi eksikliklerinin giderilmesi ve bil- gilendirilmeleri asgari olarak yapılması gere- kendir). Şirket dışı aksiyonlar ise belirli durumlarda ge- rekebilecektir. Özellikle, bir kartel şüphesi var ise, Rekabet Kurumu’na pişmanlık başvurusu yapılması masaya yatırılacak önemli bir seçe- nektir. Her şartta yukarıda bahsi geçen şirket içi süreçlerin tüketilmesi ayrıca gerekecektir. YA, BENDEN ÇIKMASIN DA NE OLURSA OLSUN… Şirketlerin ‘uyum’ konu başlıklı bir sorun ile karşılaşmaları illa uyumsuzluk yaptıkları an- lamına tabii ki gelmez. Ancak gelin de bunu denetim sürecindeki bir çalışana anlatın. Kim- se yaptığı işin, o işin “ruhunu” bilmeyenler tarafından gözden geçirilmesini istemez. Her şirket, her sektör kendi mensuplarına çok özeldir. İstisnaidir. Nev’i şahsına münhasır ele alınarak değerlendirilmelidir. Ama gelin görün ki, yüz küsur yıllık evrensel tecrübe, hadi bile- medin son 20 yıllık Türkiye deneyimi bile en mekanik işlerden en dijital süreçlere kadar aynı kuralların rahatlıkla uygulanabildiğini gös- termektedir. Ne yapacağız? Biraz empati yapabiliriz elbet. Doğal olarak gerek ihbar gerekse de düzenli denetimler neticesinde ortaya çıkan vakanın gündeme geldiği andan itibaren birçok süreç de eşza- manlı olarak tetiklenmektedir. Öncelikle, or- taya çıkan şüpheli bulguların bir ihlale işaret edip etmediği değerlendirilmelidir. Kamuoyu duyurusundan, ihlal iddialarıyla şirketin resmi olarak ilk defa bilgi sahibi olduğu andan itiba-