INmagazine Sayı 8 (Ekim, Kasım, Aralık) | Page 40

ANALİZ
38
toplantılar yapıyordu . Biraz büyütüldüğünü , hatta bana karşı bir tutum olabileceğini dahi düşündüm . Ne de olsa dışarıya yansıyan bir husus yoktu . Neydi bu telaş ? Aynı zamanda tabii ki bir de iç soruşturma prosedürü başlatılmıştı . Bu kapsamda da sabahtan akşama kadar bana ve iş arkadaşlarıma sorular soruluyor , tutanakları tutu� tutuluyor , bu konuştuklarımıza yönelik olarak haklarım bana hatırlatılıyordu . Açıkça söylemek gerekirse beni en çok kıran olay da şu oldu : Bana bir avukat tutmam söylendi . İşler gittikçe karmaşık bir hal alıyordu . Söylendiğine göre rakiplerle yaptığım iletişimler Rekabet Kanunu ’ na aykırıymış ; ve aslında bu da şirketin genel etik ve uyum politikasının ihlali anlamına geliyormuş . Bu konuda bizlere eğitimler verildiğini hatırlıyorum . E-learning dedikleri bilgisayar üzerinden eğitimler de almıştık . Sonuçta , şirket beni işten çıkartmak zorunda olduğunu söyledi . Kendileri de ‘ aktif pişmanlık ’ denen bir prosedürden yararlanmak üzere Rekabet Kurumu ’ na başvurma kararı aldı …
SEMİH NE YAPTIN ? Yukarıdaki fiktif hikaye yaşayana özel ve önemli gelebilir ancak aslında çok sıradan . Dünya üzerinde birçok şirkette karşılaşılabilecek bir durum . Gelin varsayalım ki , şirketinin ticari başarısı için Semih ’ i hiçbir amiri rakiplerle bu denli içli dışlı olmaya zorlamamış olsun . Yani genç ve kariyeri parlak Semih , tüm bu ilişki yumağını kendi inisiyatifi ve girişimi sayesinde yaratmış olsun . Bu , durumu Semih açısından daha da sıkıntılı bir hale getirecektir çünkü bu tip ihlallerde ihlalin oluşmasında aktif rol oynayan gerçek kişilere de para cezası verilebiliyor . Ama , Semih ’ in şanslı olduğunu da düşünebiliriz ; zira birçok ülkede bu tip ihlallerde iş haya� haya- tından uzaklaştırma ve hatta hapis cezası da öngörülüyor . Bir de , Semih ’ in amirleri tarafından teşvik edildiğini ve bu suça itildiği senaryoyu inceleyelim . Hatta , Semih ’ in bu sürecin içerisindeyken yaptıklarının ihlal olabileceği bilgisine bir şekilde ulaştığını varsayalım . Bu durumda da , Semih ’ in yapması gereken , durumu şahsi olarak yapacağı bir ‘ pişmanlık başvurusu ’ ile yönetmek olacaktır . Elbette , doğru ve bağımsız bir hukuki destek alarak bunu yapması kaçınılmazdır . Yukarıdaki hikayenin yüzeysel anlatımını sizler renklendirebilir , varsayımlar ekleyebilir ve birçok farklı alt senaryolarla zenginleştirebilirsiniz . Ancak burada dikkat çekilmek istenen husus , Rekabet Kurumu ’ na ‘ pişmanlık başvurusu ’ yapma kararı alınması süreçlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar . Her şeyden önce , pişmanlık başvurusunun ancak ve ancak ‘ kartel ’ olarak tanımlanan ihlal türleri için geçerli bir yöntem olduğunu göz önünde bulundurmak lazım . Diğer taraftan , pişmanlık yoluyla elde edilen ‘ dokunulmazlığın ’, yani idari para cezası almadan Rekabet Kurumu sürecini tamamlamanın , ancak ve ancak söz konusu ihlali Rekabet Kurumu ile ilk paylaşan taraf için % 100 indirim sağlayacağını bir kenara yazmak lazım . Yani aslında , Semih ’ in şirketi bu ihlali tespit ettiği için şanslı . Elbette , ihlali ilk fark eden ve bunu ilk olarak Rekabet Kurumu ’ na ileten taraf olması şartıyla . Son olarak da , ihlale ilişkin olarak Rekabet Kurumu içerisinde devam eden bir sürecin olmaması gerekir . Yani Rekabet Kurumu ’ nu bu durumdan ilk haberdar eden şeyin pişmanlık başvurusu ve içerdiği deliller olması gerekir . Bu kriterler çerçevesinde pişmanlık başvurusunun mantığı çok basit . Toplum refahına zarar verecek ( ve daha ne kadar süreyle zarar vereceği bilinmeyen ) suni bir re-
SEMIH ’ IN BU SÜRECIN IÇERISINDEYKEN YAPTIKLARININ IHLAL OLABILECEĞI BILGISINE BIR ŞEKILDE ULAŞTIĞINI VARSAYALIM . BU DURUMDA DA , SEMIH ’ IN YAPMASI GEREKEN , DURUMU ŞAHSI OLARAK YAPACAĞI BIR ‘ PIŞMANLIK BAŞVURUSU ’ ILE YÖNETMEK OLACAKTIR .