INmagazine Sayı: 4 (Ekim - Kasım - Aralık) | Page 40

İNSAN KAYNAKLARI 38 önde gelen bazı şirketlerinin etiğin önemsenmediği, salt kârlılığın hedeflendiği, insani değerlerin, ahlakın yok sayıldığı işlerin içinde adlarının anılır olması, yani “örnek gösterilir” olmaları ciddi güvensizlik ve ekonomik krizler doğurdu. Peki bu şirketlerin içinde oldukları sektörlerdeki diğer şirketlerin davranışları tıpkı ailelerde olduğu gibi olumsuz etkilenmez mi? “Rekabet acımasız, eğer kuralına göre hareket edersek kâr edemeyiz, kâr edemezsek, uzun vadede yok oluruz” vb. ya da haksız rekabetin olduğu ortamlarda “o yapıyor, biz neden yapmayalım” düşüncesi de kurumları zehirlemiyor mu? Şirketler de uzun vadeli gerçek ekonomik başarı için dürüstlüğü, doğruluğu, sorumluluğu tüm iş süreçlerine, “karakterine” yerleştirmek durumunda. Bu karakter ise ancak itibarına önem veren, güven temelli ilişki kuran ve etik iş yapan birey yani, kendi istencinin ve duyuncunun bilincinde olan eğitimli rasyonel insan tarafından şirkete kazandırılır. Bireyin toplum içinde birçok rolü vardır. Hangi bölümüyle, hangi kimliğimizle ilgili olursa olsun, ortak yaşamın olduğu ailede, toplumda veya şirketlerde öncelikli beklenti, “adalet ve hakkaniyet” duygusunun hâkim olmasıdır. “Uzun ömürlü ve başarılı şirketler için, iyi insanlar ve etik sistemler gerekir.” Şirket yasal olarak tüzel bir kişidir. Dolayısıyla hakları olduğu gibi ödevleri de vardır. Şirket aynı zamanda moral bir kişidir, çünkü başka tüzel ve gerçek kişiler ile ilişkilere girer, kararlar alır ve bunların doğruluk ve eğrilikleri açısından tıpkı gerçek bir kişinin, bir insanın olabileceği gibi sorumluluk üstlenmesi gerekir. Şirketin yönetiminde, şirketin çıkarı biricik ilgili nokta değildir. Şirketin ilişkili olduğu başka kişileri, çalışanlar, müşteriler, şirket ile iş gören başka şirketler, topluluklar, politik “KURUM ITIBARI BIR DAVETIYE GIBIDIR. NITELIKLI ÇALIŞANLARI ŞIRKETE ÇEKER, BÖYLECE ŞIRKETIN REKABET GÜCÜ ARTAR. MEVCUT ÇALIŞANLARIN BAĞLILIĞI ARTAR. ÇALIŞANLAR KENDI ÇEVRELERINDE KURUM KÜLTÜR VE DEĞERLERININ BIRER TEMSILCISI OLURLAR” örgütler, sendikalar vb. gerekli olduğunda şirket kararlarında dikkate alınması gereken yanlardır (Edward Freeman). Freeman’ın bu açıklamasını tek cümleye indirgemek gerekirse: “Tüm paydaşlar şirket kararlarında dikkate alınmalıdır.” Şirket, toplumdan yalıtılmış soyut bir varlık değildir ve kâr olarak değer üretmesi bile ancak kârdan başka değerlere de değer vermesi, insanlık değerlerini hesaba katması ile olanaklıdır. “İnsanlık değerlerini oluşturacak ve yaşatacak paydaşların merkezinde ise şirketin çalışanları yer alır.” Bilim İlaç için her bir çalışanımız; n Şirketin iç ve dış algısının yönetilmesine tüm diğer paydaşlar üzerinde önemli etkisi olan, n Organizasyonunun bilinçaltını ve kişiliğini oluşturan, n Bulunduğu iş çevresi ve sosyal çevrede kurumun itibarını belirleyen, n İtibar algısına göre verimliliği ve rekabet gücünü etkileyebilen, n Toplum ve kurumda kabul görmüş tüm etik değerleri yaşatan, hayata geçiren, oluşturan… Rollerde birer itibar elçisidir. Çalışan olarak itibarlı bir şirkette, kurum olarak itibarlı bir şirketle çalışmayı kim istemez! İtibar kurum için olduğu kadar, çalışan/birey için de önemlidir. İster müşteri/birey için, ister çalışan için, itibarlı bir şirketi tercih etme oranları artar. İtibarın şirket verimliliğine etkisini ortaya koyan bir araştırmanın sonuçlarını paylaşmak, durumu daha açık hale getirebilir. Araştırmanın müşteri ile ilişkiler konusundaki çarpıcı sonuçları şöyle: n Ürünleri aynı fiyatta olursa, itibarlı bir firmanın ürünlerini satın almayı tercih edenlerin oranı %87. n Ürünleri %25 daha pahalı olsa da itibarlı firmanın ürünlerini satın almayı tercih edenlerin oranı %49,9. n “İş etiği olan firmaların ürünleri daha kalitelidir’’ ifadesine katılanların oranı ise %76. Çalışanlar ile ilişkiler konusundaki sonuçlar da son derece dikkat çekici: n Maaşları aynı olursa itibarlı bir firmada çalışmayı tercih edeceğini söyleyenlerin oranı %81. n Maaşı %25 daha az olsa da itibarlı bir firmada çalışmayı tercih edeceğini söyleyenlerin oranı %51,7. “Kurum itibarı bir davetiye gibidir.” Nitelikli çalışanları şirkete çeker, böylece şirketin rekabet gücü artar. Mevcut çalışanların bağlılığı artar. Çalışanlar kendi çevrelerinde kurum kültür ve değerlerinin birer temsilcisi olurlar. Sosyal paydaşlarımızın şirkete olan güvenleri artar. Olumlu, ka-