lerine ödenen paraların büyük bölümü kayıtdışıdır (1). Transparency
International’a göre, Yunanistan
kamu rüşvetçiliği sıralamasında, İtalya ile birlikte, AB’nin en kötüsüdür.
Ülkede vergi kaçırma alışkanlığının
bedeli her yıl için yaklaşık 30 milyar euro olarak hesaplanmaktadır
(BYÜ/Brüt Yurtiçi Üretimin %12’si).
Yunanistan’da insan yönetir, yasa değil. Ve eş-dost kayırmacılığı, akraba
kayırmacılığı, rüşvetçilik haklı olanın hakkını haklı olmayana vermeyi
sürdürmektedir. Yolsuzlukların parasal değeri ölçülemez çünkü yalnızca
parasal biçimi değil, ama kayırmalar,
hizmetler, hediyeler biçimini de alırlar. Dünya Bankası’na göre karaborsa
Yunanistan “ekonomisinin” üçte birini oluşturmaktadır (İtalya’da %27).
Devletin biriken borçları BYÜ’nün
%160’ı kadardır. Ülkenin 350 milyar
euroluk borcunun artmasını önlemek
için yılda %4’lük bir büyüme oranını tutturması gerekirken, yalnızca
2011’deki küçülme oranı %5’tir (2).
Modern yurttaş toplumuna ve yasa
egemenliğine uymayan etiği ile,
Yunanistan çoktandır Platon ve
Perikles’in Avrupa’ya, Batı’ya, aslında bütün bir modern dünyaya ussal,
etik ve estetik değerlerini sunmuş
olan Yunanistan’ına en az benzeyen
kültürlerden biridir. Bir parçası olmayı istediği daha yüksek bir kültüre uymayan bir toplum olarak görünmektedir. Hiç kuşkusuz, Yunanistan’ın
sahnelediği trajedi modern dünyada
sayısız ulusun yazgısını yansıtır. Küreselleşme, Yunanistan gibi ülkelere
sıkı sıkıya sarıldıkları geleneksel kültürlerini ellerinden alma gözdağını
vermektedir. Çoktandır arkaik olmuş
bir kültürel-çoğulculuk dünyasının
sözde değerleri, modern yurttaş toplumunun kültürel ayrımları silen ve
her şeyden önce eşitlik, dürüstlük ve
güvenilirlik isteyen ekonomik ilişkiler alanında ilgisiz, önemsiz ve değersiz görünmektedir.
YENİ YUNANİSTAN’IN TARİHİ
15. yüzyılda Bizans İmparatorluğunun Osmanlı İmparatorluğu tarafından ortadan kaldırılmasından
Bavyeralı Otto
Perikles
Platon
MODERN YURTTAŞ
TOPLUMUNA VE YASA
EGEMENLİĞİNE UYMAYAN ETİĞİ
İLE Y S