hem de ömürlü … Ne güzel .” Bu birliği , bu evliliği en net şekilde dile getiren bir kişi de söz ustası Refik Erduran . Yeni çıkan bir kitabını annemle babama imzalayıp hediye ederken , “ tanıdığım en evli çifte devamlı saadet temennileriyle ” diye yazmış .
Abdi Bey küser miydi küserdi tabii … Kızar mıydı , kızardı tabii … Ama Abdi Bey kişisel ilişkilerde çok üzülürdü . Üzüldüğünü belli etmeden üzülürdü . Ve heeyttt ! Abdi Bey güldü mü elli kişilik birden gülerdi . Halit Çapın , Dünya Gazetesi 3.2.1979
Babamı çok yakından tanıyıp çok doğru tahlil eden kişilerden biri olan Refik Erduran , cinayetten iki gün sonra ise şöyle yazıyordu : “ Çeyrek yüzyılı aşkın arkadaşlık süremizce çok tartışmışızdır . Konu hep aynıydı : senin ‘ ölçü ’ ve ‘ denge ’ tutkun . Saati sorsam ‘ beş ama olmaması olasılığını da düşünmek gerekir ’ diyeceksin neredeyse , diye takılmıştım konuşmamızın birinde . Her zamanki gibi gülümsemiştin . ‘ Evet çünkü saatin bozuk olabilir …’ Şu anda çok merak ettiğim bir şey var . Diyelim günlük durum yazını yazmak için masanın başına geçtin ve önüne bir haber geliverdi : ‘ Türkiye ’ nin en ölçülü , en dengeli gazetecisini öldürdüler .’ Buna da ölçülü ve dengeli bir tepki gösterebilir miydin ? Sesini duyar gibi oluyorum : ‘ Evet çünkü bu işi yapanların istediği de ölçümüzü ve dengemizi bozmak olabilir …’”
Mümtaz Soysal da aynı tarihte , 3.2.1979 ’ da Milliyet gazetesinde şöyle bir hatırlatma yapıyordu : " yılın adamı ’ olarak ‘ terörist ’ i seçtiğimizde yazılacak yazı için ‘ onları da anlamaya çalışan bir yazı olsun " demişti . " Terörist , anlamsız kurşunlarıyla Abdi gibilerini azalttıkça kendisini anlamaya çalışanları da azalttığının farkında değil ."
61
Yine aynı özelliğini ve gazetecilik anlayışının özünü Mete Akyol , 3.1.1979 tarihinde Dünya Gazetesi ’ n- de şöyle dile getiriyordu : “ Abdi İpekçi okulunda en önemli dersler ; çeşitli olayların saman alevi ömürlü heyecanından etkilenmemek , kişisel görüşü hangi yönde olursa olsun gazetecinin bir olayı , olayın kendi gerçeği ve doğruluğu içinde bildirmek , gazetecilik namus ve onurunu kişisel her duygunun önünde tutmak , hangi ekonomik ya da toplumsal düzeyde olursa olsunlar tüm insanları içtenlikle ve eksiksiz anlamak ve sevmek olmuştur .”