PORTRE
lamalı ? Tek çare , doğruca kendisine müracaat etmek gibi görünüyor ; onun kendi sesine , kendi kalemine …
Akal Atilla ’ nın 2 Mayıs 1975 tarihli Milliyet Sanat Dergisi ’ nde kendisiyle yaptığı röportaja verdiği bazı cevapların , 49 yıl sonra kızının imdadına kelime kelime yetişebileceğini nereden bilebilirdi ?
58
“ Haber gazetenin namusudur . Eğilimlerimiz , inançlarımız ne olursa olsun olayları gerçeğe tamamen uygun bir biçimde yansıtmalıyız . İsteyen istediğini makalesinde , yazısında , yorumunda , fıkrasında , karikatüründe söyleyebilmeli , çizebilmeli . Ama kişisel görüşler , eğilimler , isteklerle haberler asla karıştırılmamalı . Ve olaylar tek yanlı yansıtılmamalı .”
İşte bir anda , tek bir paragrafta namus , iş etiği ve vicdani sorumluluk kelimelerinin içi , onun kendi dilinden , aracısız bir şekilde doldu bile . Röportajın sonraki satırlarında , en belirgin özelliklerinden birini ne kadar net anlatıyor : “ İnandığım düşünce özgürlüğünü gazetede gerçekleştirmeye gayret ediyorum . Sınırını , olanakların izin verdiği oranda geniş tutmaya çalıştığım bu özgürlüğü , her görüş sahibine tanımaya önem veriyorum . Çünkü düşünce özgürlüğü gibi inandığım bir ilke de çoğulcu demokrasidir .”
Tanıdığım , bildiğim , hayranlık duyduğum , hiç üzülmesin , dertlenmesin istediğim babamın o çok belli etmese de benim defalarca içim titreyerek gözlediğim bir başka yönü , aynı röportajda kendi ağzından şu samimi satırlarla dökülüyor : “ Beni en fazla üzen , en fazla yoran , insani ilişkilerden
“ Haber gazetenin namusudur . Eğilimlerimiz , inançlarımız ne |
olursa olsun olayları gerçeğe tamamen uygun bir biçimde yansıtmalıyız |
. İsteyen istediğini makalesinde , yazısında , yorumunda |
, fıkrasında , karikatüründe söyleyebilmeli , çizebilmeli . Ama |
kişisel görüşler , eğilimler , isteklerle haberler asla karıştırılmamalı |
. Ve olaylar tek yanlı yansıtılmamalı .” |
doğan sorunlar oluyor … Gazetenin |
düşmanı olabilir miydi onun ? |
Hiç |
içinde çelişen , çatışan istekleri , görüşleri bağdaştırmaya , uzlaştırmaya uğraşıyorum . Kimse birbirine kırılmasın , herkes bir arada ahenkle çalışabilsin istiyorum . Bunu sağlayamadığım zaman çok üzülüyorum .” Yakın dostu Hıfzı Topuz 8.2.1979 ’ da |
kimseyi kırmamak , gücendirmemek için ne ölçüde ince ve duygulu davrandığını tüm dostları çok yakından bilirler . Basın ahlak yasasının tüm ilkelerine uyan , mesleğinde ve özel yaşamında , kişisel ilişkilerinde bu ahlak kurallarından bir karış uzaklaşmayan |
Milliyet ’ te şöyle diyor : “ Kişisel hiçbir |
, |
tüm |
dünya |
basınında |