INmagazine Sayı 35 Etik ve İtibar Derneği INmagazine Sayı 35 | Page 44

MAKALE
Amerikalı iş insanı , yatırımcı ve hayırsever Warren Buffet ’ in dediği üzere , “ İtibarı oturtmak için 20 yıl , yıkmak için 5 dakika yeterlidir ”
40
ve çalışma koşullarının , işletmenin tabi olduğu ülkenin uluslararası arenadaki konumunun , itibarının ve çevrenin korunmasını amaçlamaktadır . Bu tarz değerlerin korunması , ilgili kurumlarca yaptırıma tabi kurallar olmasa dahi , her ticari işletme tarafından daima amaç edinilmelidir . Bilinmelidir ki aksi uygulamalar insan haklarına , basiretli bir tacir olmanın getirdiği karakter yapısına , şirketlerin ana vatanının prestijine ve hatta yaşadığımız dünyanın doğal çevresine saygısızlık teşkil edecektir .
İş Etiği ve Uyumun Yansıması Olarak İtibar İtibar sahibi olmak , şirketlerin bir gecede sahip olabileceği bir özellik değildir ; elde edilmesi için ileri seviyede karakter , sağlamlık , doğruluk ( integrity ) ve şahsiyet gerekmektedir . Bunun en büyük ön koşulu , işletmelerin ve şahısların söyledikleri ile yaptıkları arasında tutarlılık bulunmasıdır . Yukarıda izah etmiş olduğum olgular , itibarın elde edilmesi için gerekli olmakla birlikte tabii ki yeterli değildir . İş etiği konusunda hassas , yerel ve evrensel kurallar ve yöntemler ile uyum içerisinde olmak işletmeleri sonsuza kadar itibar sahibi olarak bilinecek bir statüye getirmemektedir . Her işte olduğu gibi , sürekliliğin sağlanması ve korunması da ön planda tutulmalıdır . Amerikalı iş insanı , yatırımcı ve hayırsever Warren Buffet ’ in dediği üzere , “ İtibarı oturtmak için 20 yıl , yıkmak için 5 dakika yeterlidir ”. İtibar sahibi olmak tüm bu sayılan karakteristik özellikler ve uyum temalı uygulamaların ( korundukları ve uygulandıkları sürece ) işletmelere kazandırdığı nihai vasıftır . Özünde her ticari işletmenin güttüğü kâr elde etme amacı , itibarın varlığı ile birlikte değerlendirilmelidir . Kâr için itibardan feragat etmenin veya itibarı zedeleyecek riskler almanın uzun vadede şirkete zarar olarak geri döneceği ve nihai sonuçları ne olursa olsun doğru yoldan sapma olarak nitelendirileceği aşikârdır . Elbette bu ifade yorumlanırken itibarın ne olduğunun da doğru bir şekilde ve önceki açıklamalar doğrultusunda anlamlandırılması gerekmektedir . İtibar ifadesinden gösteriş , “ gerçek olamayacak kadar büyük ” bir zenginlik veya gücün anlaşılması hâlinde , değinmekte olduğum , esasen etik ve uyumun sonucu olan ticari itibardan çok daha farklı bir anlama varılmış olunacaktır .
Ayrıca belirtmek gerekir ki “ şimdiye kadar hep böyle ilerledi ” veya “ bu tarz uygulamalar şu ülkede çok normal , herkes yapıyor ” gibi basmakalıp yaklaşımların dikkate alınmaması gereklidir . Gerçek ticari itibarın elde edilmesi yolunda adımlar atılmamış olması , bu yola baş koymamak için bir sebep değildir . Bu tarz düşünceler , ait oldukları ülkelerin asla ilerleyememesine sebep olmaktadır . Hangi seviyede olunursa olunsun doğru , dürüst , adil ve kurallara saygılı olmak için asla çok geç kalınmadığına , bu yolda atılan her adımın son derece değerli ve önemli olacağına ilişkin bilince her şirketin bütün kademelerince sahip olunması elzemdir .
Sonuç Etik , her şahsın hayatında önemli bir yere sahip olması gereken bir kavramdır . Doğruluk , dürüstlük ve adalet anlayışının olmadığı bir düzenin kısa zaman içinde kendi kendini yok edeceği aşikârdır . Bunun iş etiği açısından yansıması ise doğruluktan koptukça ticari işletmelerin veya tacirlerin ticari hayatlarının bir noktada yok olmaya yaklaşmasıdır . ir . Yazımı bitirirken , yukarıdaki açıklamalarımın tekrarı mahiyetinde olsa da , şirketlerin , iş etiği ve uyum politikalarına pozitif ve yapıcı yaklaşımları bir kültür olarak edinilmelerinin , vatanlarını ileri götürecek asıl değer olduğunun altını çizmek isterim .
En büyük temennim , ülkemin şirketlerinin doğruluktan uzaklaşarak kısa vadede elde edecekleri kârlar peşinde koşmak yerine , ülkeme ve büyük şirketlere yaraşır şekilde büyük resmi görüp en başta doğayı ve yaşadığımız dünyayı korumayı amaç edinerek insan haklarına saygılı , doğru , yüksek , temiz , kutsal hedeflere yürümekte kararlı tüzel kişilikler olarak ticari faaliyetlerini gerçekleştirmeleridir