INmagazine Sayı 35 Etik ve İtibar Derneği INmagazine Sayı 35 | Page 41

Bu yazıda , bireysel seviyenin ötesinde , etik konsepti şirketler ve ticari işletmeler seviyesinde incelenerek etiğin iş hayatındaki yansıması olan İş Etiğinin ve de ( bir ticari işletme bakımından yukarıda saymış olduğum , etik olmak için sahip olunması gereken özellikler arasındaki ) kurallara uyum açısından gerekli çalışmaları içeren Uyum Politikalarının bu işletmelerin faaliyetleri kapsamındaki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır . İş Etiği , bir kuruluştaki bireyin eylemlerini ve davranışlarını yöneten çağdaş organizasyon standartları , ilkeleri , değer kümeleri ve normlarını ifade eder . Bu normlar hem şirketten şirkete değişiklik gösterebilen kuralları hem de her şirket veya işletmenin uyması beklenen standartları ifade edebilmektedir .

İş Hayatında Doğru Olan Bir ticari işletmenin doğru yolda ilerlemesi elbette üst yönetimin karakteristik özellikleri ile yakından ilişkilidir . Fakat bu durum , doğru olan eylemlerin bireyler için farklılık göstereceği anlamına gelmez . Doğru olmayanı yapan kişiler de ( bazı dış faktörler ve motivasyonların etkisi altında olarak hareket etmek ile birlikte ) aslında yaptıkları veya yapmayı planladıkları eylemlerin doğru olmadığı hakkında zihinlerinde bir kanı taşırlar . Bu açıdan şüphesiz ki aklın yolu birdir ve
Bu açıdan şüphesiz ki aklın yolu birdir ve ticari hayatta karşımıza çıkan pek çok durumda aslında zihinlerimizin bize vermek istediği mesajların dikkate alınması , doğru olandan şaşılmaması gerekmektedir . ticari hayatta karşımıza çıkan pek çok durumda aslında zihinlerimizin bize vermek istediği mesajların dikkate alınması , doğru olandan şaşılmaması gerekmektedir . Örneğin , şirket üst yetkililerince hukuk veya uyum departmanına bir husus danışılırken “ Bu konuda yazılı olarak görüşünü sormak istemedim ” gibi mesajlarla ya da işletmeler arasında dönen bir müzakere aşamasında kurallara uygun düşmeyecek bir teklifin yapılması hâlinde “ Bu teklifi yazılı olarak iletemeyiz ” gibi ifadelerle karşılaşılmaktadır . Bu örneklerdeki bireyler aslında zihinlerinde tasarladıkları fiillerin doğru olmadığının farkındadır ; fakat bu tarz işlemler ile ilgili süreçlerin yine de ilerletilmesi pratikte sık sık söz konusu olabilmektedir . Burada önemli olan ve yapılması gereken , zihnin çaldığı kırmızı alarmları değerlendirirken kendimize daha dikkatli hareket etmek , yazılı delil bırakmamak gibi dersler çıkarmak yerine , bu tasarlanan eylemlerin fiiliyata geçirilmesinin doğru olmayacağı gerçeğinin fark ve kabul edilmesi sonucuna varmaktır .
37