INmagazine Sayı 33 Etik ve İtibar Derneği INmagazine 33 | Page 38

ETİK
34
Toplumsal yozlaşmalar , şirketlere ve şirketlerin içinde fonksiyonlara kadar sirayet ediyorsa , orada durup el kaldıran “ neden ben buna maruz kalıyorum ”, “ benim işe alım sürecimde bana bahsedilen şirket ile bu aynı
değil ” diyenleri görmeliyiz .
larımızda etik ve uyum eğitimlerimizi gerçekleştirmek için sahalara gittiğimizde aslında hep gördüğümüzü söylüyoruz : bu ülkenin , bu şehirin , yaşadığınız bölgenin ya da önceki şirketinizin bir kültürü var , kalıtsal olarak sizinle her gün işe gelen bir bakış açınız var ancak bir organizasyonun parçası olduktan sonra , kurumsal kimlik kazandıktan sonra artık tüm çalışanlardan beklenen , önceden belirlenmiş ve üzerinde uzlaşılmış olan iş etiği seviyesine uyumdur , bunu geliştirmek ve güncellemek için her türlü katkıya açığız .
Yarının dünyasını şimdiden iyi tahmin edemeyen , bu minvalde strateji belirlemeyen operasyonlar açıkçası hantal kalacaklar ve önce yarını görmek isteyenleri kaybedecekler sonra da çeşitli regülasyonlara uyum gösterilmediği için gelir kaybı yaşayacaklardır . Konvansiyonel yaklaşımların geride kaldığını , sürekli olarak değişen ve gelişen dünya için kanun koyucuların ardı ardına yeni mevzuatlar hazırladıklarını , şirketlerin globalleşme hedefleri kapsamında organizasyonlarını , iş gücü kaynaklarını global hizmet verir şekilde geliştirirken artık uyumlanmaları gereken regülasyonların sayısının her geçen gün arttığını bizler etik ve uyum yöneticileri olarak sıklıkla dile getiriyoruz . Teknoloji durmaksızın gelişiyor , oluşturulan her yeni sistem bir uyum gerektiriyor . Hizmetin ya da ürünün gittiği ya da geleceği yer bakımından dahi daha fazla sorumluluk doğmaktadır . Kamu niteliğini haiz kuruluşlarının sayısı her yıl artmakta , bu kuruluşlar tarafından oluşturulan yeni sistemlere şirketlerin üye olmaları ve regülasyonları takip etmeleri gerekmektedir . Konvansiyonel bakış açısı ile sadece amir yasalar ya da sadece ticari anlaşmalar veya Avrupa Veri Koruma Tüzüğü (“ GDPR ”) gibi ana metinler ile değil artık Alman Tedarik Zinciri Yasası , Avrupa Birliği Yapay Zeka Yasası gibi yeni ve bağlayıcı mevzuatların ortaya çıktığını defaten söylemekte ve buralardaki gerekliliklere göre uyum programlarını güncellemekte kesinlikle fayda var . En temel bakış açısı ile dahi konuyu ele alsak , davranış kuralları el kitabının ve iş sözleşmelerinin güncellenmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir . Bunlarla birlikte , bir yandan otoritelerin yönlendirici olmaları gerektiği ve adil soruşturmalar gerçekleştirmeleri ve ölçülü karar almaları gerektiği iş dünyasının etkin oluşumları tarafından sıklıkla hatırlatılırken , bir yandan da şirketlerin uyum için daha çevik operasyonlara ihtiyacı vardır . Etik ve uyum , bir şirketin sadece sahip olduğu politikalardan ibaret değildir ; aynı zamanda çalışanlara etik değerlerin ve uyumun doğru bir şekilde anlatılması , izah edilmesi ve öğretilmesi gerekmektedir . Burada kavramların doğru tanımlanması ve samimi olunması son derece önemlidir .