ETİK
Bu yazıda , ilaç endüstrisi , hızlı tüketim ve havacılık teknolojileri gibi çeşitli sektörlerdeki gözlemlerimden , katıldığım onlarca çalıştay ve iş toplantılarından yola çıkarak , Türkiye ' nin bu alanda en geniş katılımcı kitlesine sahip derneği olan ve bizlerin “ iyi ki var ” dediğimiz TEİD ' in vizyonuyla birleştirilmiş düşüncelerimi sizlere sunacağım .
32
Teknolojinin hızla ilerlemesi ve globalleşen dünya , iş dünyasında çeşitli zorlukları ve fırsatları beraberinde getiriyor . Bu süreçte , iş etiğinin ve uyumun önemi daha da artıyor . Artık şirketler sadece ürün ve hizmet kalitesi ile değil , aynı zamanda etik ve uyum standartlarıyla da değerlendiriliyorlar . Liderleri ve çalışanlarının örnek çalışmaları ile hem iç hem de dış paydaşlarında olumlu etki bırakmayı amaçlıyorlar . Her şeyden önce , aklımızdaki onlarca sorudan önce şu sormak istiyorum ; geleceğin etik ve uyumunu tasarlarken amacımız nedir ? Amacımız , yaptırımları olan tüm regülasyonlardan kaçınmak için sınırlı bir uyum programı inşa etmek mi , amacımız “ miş gibi yapmak ” mı , yoksa kapsamlı ve katılımcı bir gayretle aday sürecinden , tedarikçi seçimine , bugünün çalışanlarından yarının emeklilerine kadar dönüp bakıldığında içinde ya da ilişki dahilinde olmaktan gurur duyacağımız bir organizasyon yaratmak mı ? Elbette hepimiz son seçeneği hemen zihinlerimizde seçiyoruz fakat bir dakika , dönüp baktığımızda bulunduğumuz yapılar böyle mi , değillerse biz etik ve uyumun yarını için bugün neler yapıyoruz ? Hangi eşikleri geçemiyoruz veya hangi üst yöneticiyi ikna edemiyoruz ya da kabullendiğimiz riskler nelerdir ? Bu noktada antrparantez bir de şunu sormamız gerekiyor , riski kabullenen kişi ya da organ bunun için yetkilendirilmiş mi ?
Daha fazla soru sormadan peşin bir yanıt vererek konuyu açmak isterim , gelecekteki etik ve uyum anlayışı , insan odaklı olmalıdır , bu çok net ! Şirket kültürleri , çalışanların değerlerine ve beklentilerine uygun şekillenmelidir . TEİD ' in öncülük ettiği gibi , iş dünyasının geleceği , sadece kazanç odaklı değil , aynı zamanda insan odaklı bir yaklaşımı da içermelidir . Şirketler bu yönde stratejilerini nasıl belirler ? Bizler mevcut uyum programlarını yürüten ve sürekli olarak güncellemeye çalışan sorumlular olarak hangi taleplerde bulunmalıyız onu konuşalım . Bugün kütüphanenizdeki hangi dergiyi ya da kitabı açsanız size değişimden söz eder . Yazıldığı tarihteki önemli gelişmeleri , çağın bakış açısının değişmekte olduğunu anlatır . Ben de sürpriz yapmadan bunu yapacağım . Zira yaşadığımız pandemi , birçoklarımızın yaşam düzenini değiştirmekle kalmadı , güncel deneyimler arasına “ ben ” merkezli yaklaşımı getirdi . Orta ve lisans derecesi eğitim
"
Her şeyden önce , aklımızdaki onlarca sorudan önce şu sormak istiyorum ; geleceğin etik ve uyumunu tasarlarken amacımız nedir ?
müfredatlarında daha fazla yer edinen insan hakları konuları , tam da istediğimiz şekilde iş sözleşmesinin iki taraflı olduğunu , emek ve zaman hasredenlerin talep hakkını öne çıkardı . Popüler kültür ile birleşerek yarının profesyonelleri , bugünlerde işe alım süreçlerinde , aday görüşmelerinde , mülakat yapılan değil mülakat yapan , sorularını en baştan soran , şirketi , şirketin liderlerini , şirketin kültürünü , insana , doğaya , hayvanlara ve tüm tabiata yaklaşımını sorgulayan bununla da yetinmeyip kanıtları talep eden bireyler olmaya başladılar . Dürüst olmak gerekirse önceki kuşaklarda bu eğilim ve fırsat , yok denecek kadar azdı . Öte yandan , pandemi sonrası özellikle 2023 yılı gösterdi ki , yapay zeka öyle sandığımız gibi kontrol edebileceğimiz , bizim önümüze geçemeyecek , biz istemezsek hayatımıza giremeyecek bir