HUKUK
28
Bu anlamda 2010 / 4 sayılı Tebliğ ’ in şart ve yükümlülüklerin ihlali açısından bir ayrım yapmamış olduğu veya Kurul ’ a herhangi bir takdir yetkisi bırakmamış olduğu izlenimi uyandırıyor . Zira madde bu iki durumun gerçekleşmesi halinde Kurul ’ un ilgili yoğunlaşma işlemini yeniden incelemeye alacağını açıkça düzenlemekte . Öte yandan Birleşme / Devralma İşlemlerinde Rekabet Kurumunca Kabul Edilebilir Çözümlere İlişkin Kılavuz ’ un (“ Kılavuz ”) 92 . paragrafı şart ve yükümlülüklerin ihlali açısından bir ayrım gözetmiş gözükmüyor . Bu anlamda ilgili madde şartın ihlali halinde işlemin otomatik olarak hükümsüz olacağını , yükümlülüğün ihlali halinde ise para cezasının gündeme gelebileceğini düzenliyor . 7
Yukarıdakiler ışığında birleşme ve devralmaların yeniden incelenmesi için şartın ihlalinin gerekli olduğu , yükümlülüğün ihlali durumunda ise yalnızca para cezasının gündeme gelebileceği
söylenebilir . Alternatif olarak , yükümlülüğün ihlali noktasında bir takdir yetkisinin Kurul ’ a bırakıldığı da söylenebilecektir . Yani , şartın ihlali otomatik yeniden incelemeyi tetikleyecek , yükümlülük ihlalinde ise takdir Kurul ’ da olacaktır .
Avrupa Komisyonu ’ nun (“ Komisyon ”) görüşünün de bu şekilde olduğu görebiliyoruz . Nitekim Komisyon , Kabul Edilebilir Çözümlere İlişkin Kılavuz ’ u- nun ( Notice on the Remedies Acceptable ) 20 . paragrafında yükümlülüklerin ihlalinde yeniden incelemenin veya günlük para cezasının gündeme gelebileceğini , şartın ihlalinde ise otomatik bir yeniden incelemenin tetikleneceğini belirtmektedir .
EssiLux hakkında açılan yeni bir inceleme olmadığı göz önüne alınınca Kurul ’ un yükümlülüklerin ihlalinin para cezası ile giderilebileceği görüşünde olduğu söylenebilir .
Yukarıda tartışılan kararlar ve verilen örnekler rekabet uyumunun şirketler açısından sadece Kurul ’ un bir inceleme başlatma riskini minimize etmek anlamına gelmediği , Kurul tarafından başlatılan inceleme sonrasında alınana bir Kurul kararı kapsamında da şirket özelinde belli ek uyum yükümlülüklerinin devam ettiğini ve bu yükümlülüklere uyumun Kurul tarafından yakından takip edildiğini söyleyebiliriz . Şirketlerin haklarında açılmış dosyaları taahhüt sunmak suretiyle nihayete erdirme imkanları olduğu da göz önüne alındığında bu konu daha da önem kazanıyor . Son dönemde hâkim durumda olan ve olmayan birçok şirket tarafından bu mekanizma işletilerek soruşturmalar kapatılmıştır . Ancak yukarıda anlatıldığı üzere taahhüt kararlarına uyulmamasının çok ciddi sonuçları olabileceği göz önünde tutarak , şirketlerin karar sonrası uyum çabalarını buna göre tasarlamaları son derece önemli hale gelmiştir .
7 Şart ve yükümlülük arasındaki ayrım şu şekilde açıklanabilecektir : Şart bir iş biriminin elden çıkarılması gibi pazarda yapısal bir değişiklik meydana getiren taahhütler ; yükümlülük ise bunun hayata geçirilmesi için atılan adımlardır ( ör ., bir denetçi atanması ). Bu anlamda şart işlemin rekabetçi kaygılarını ortadan kaldırmak için alınması gereken doğrudan eylem iken , yükümlülük de onu yerine getirmek için atılan adamlar olarak tanımlanmıştır .