birleşme-devralma işleminin her bir ilgili pazar üzerindeki etkisi ayrı ayrı incelenmeli . Şayet , birleşme-devralma işlemi sonucunda ortaya çıkan yeni teşebbüs , tüketicilerin cinsiyetini baz alarak ürün ve hizmetlerin niteliğinde veya fiyatlarında farklılaştırmaya gidemiyor ise , işlem sonrasında teşebbüsün , kârlı bir şekilde tüm tüketiciler için fiyat artışı yapabilip yapamayacağının değerlendirilmesi gerekir . Bu da , kadın ve erkek tüketici gruplarının nispi büyüklüklerine ve fiyata duyarlılıklarına ( fiyat artışı sonrası sağlayıcı değiştirme güdülerine ) bağlı . Şayet bir ürünün müşterisi ağırlıklı olarak kadın tüketiciler ise ve bu tüketicilerin fiyata duyarlılığı düşükse , işlem sonrasında teşebbüsün fiyat artırma motivasyonu daha yüksek olabilecektir . Bu durumda , kadın tüketicisi nispeten fazla olan bir ürün veya hizmetin fiyatının , birleşme-devralma işlemi sonucunda artma ihtimalinin daha yüksek olacağı ve bu nedenle de ilgili birleşme-devralma işlemi neticesinde kadın tüketicilerin daha fazla zarara uğrayacağı söylenebilir . Toplumsal cinsiyet dikkate alınmadan , tüketicileri kümülatif şekilde değerlendirmek suretiyle yapılacak bir rekabet hukuku analizi , birleşme-devralma işlemi nedeniyle kadın tüketicilerin uğrayacağı zararın göz ardı edilmesine sebebiyet verebilir . Dolayısıyla , çalışma , rekabet otoritelerinin , şirketlerin ve tüketicilerin , birleşme-devralma işlemleri yönünden , rekabet açısından dikkate değer nitelikteki cinsiyet farklılıklarını göz önüne alması gerektiği sonucuna ulaşıyor .
Bu yazıda değinmek istediğimiz son çalışma , “ Kartel ve ‘ Centilmenler Kulübü ’ Dinamikleri ” üzerine . Çalışma , özetle ; kartellerin kurulmasında ve sürdürülmesinde , kadın-erkek cinsiyetlerinin doğasının değil , enformel ağ ( network ) dinamikleri ve sosyal yapının etkili olduğunu savunuyor .
Toplumsal cinsiyet dikkate alınmadan , tüketicileri kümülatif şekilde değerlendirmek suretiyle yapılacak bir rekabet hukuku analizi , birleşme-devralma işlemi nedeniyle kadın tüketicilerin uğrayacağı zararın göz ardı edilmesine sebebiyet verebilir .
Yapılan araştırmada şu bulgulara ulaşılıyor : Erkek çalışanlar , şirket içinde dahil oluyorlar . Kadınların ( enformel
le ( büyük ölçüde sekreterya rolüyle ) ve şirket dışında , yatay ( akran ) seviyede ve dikey ( mentorluk ) seviyede dale ), kartellere dahiliyeti büyük ölçüde
yollardan dışlanmış olmaları nedeniyyanışma çemberleri oluşturuyor . Söz formel yollardan ( örneğin , şirket tarafından görevlendirilmiş olmaları ne- konusu dayanışma çemberleri , erkek meslektaşlar arası güven yaratıcı ve deniyle ) gerçekleşiyor . Yine , kadınlar , aynı zamanda da yasadışı davranışları kartel sonucu ortaya çıkan kârdan da kolaylaştırıcı iken , kadınları mesleki daha az pay alıyorlar . topluluklardan dışlayıcı nitelikte . Bir diğer bulgu , kartellerin merkez kadrolarının neredeyse tümüyle erkeklerrak rekabet otoritelerine ve şirketlere
Çalışma , anılan bulgulardan yola çıkaden oluştuğunu gösteriyor . Kadınlar bazı önerilerde bulunuyor : Rekabet ( erkek kartel üyelerine kıyasla daha otoriteleri , kararlarını yayımlarken , kıdemli olsalar bile ), kartellere ancak soruşturma konusu şirketlerde kadın-erkek yöneticilerin kırılımına dışarıdan , kısa süreli ve küçük roller- yer
13