DÜN - BUGÜN
olduğu 161 . ülke olan Haiti ’ de yolsuzluk kronik bir hal almış durumda .
50
Haiti depreminden bir yıl sonra Nature dergisinde Nicholas Ambraseys ve Roger Bilham tarafından yolsuzluk ve depremdeki ölümler arasındaki ilişki açısından oldukça önemli bir analiz yayınlandı ( The Guardian : Haiti earthquake : Corruption kills , not tremor , Damian Carrington 12 Ocak 2011 ). Haiti depremi ile benzer şiddette ve uzaklıkta yaşanan Yeni Zelanda depremi sırasında can ve mal kaybının bu kadar az olmasının sebebi acaba sadece tesadüf müydü ? Port-au-Prince ’ in nüfusu çevresi ile birlikte 2,8 milyon iken Yeni Zelanda ’ da depremin yaşandığı şehir Chrischurch ’ te 375 bin kişinin yaşıyor olması , bu büyük farkın nedeni olabilir . Fakat sonuçta oran olarak verirsek Haiti ’ de can kaybı oranı % 3,5 iken Chrischurch ’ te bu oran sadece % 0,05 ’ tir . Yeni Zelanda ’ nın Transparency International ’ ın Yolsuzluk Algı Endeksi ’ nde en az yolsuzluğu yaşandığı 2 . ülke olmasının bu oranlar üzerinde etkisi olmadığını düşünmemek imkânsız . Bu anlamda depremlere dayanıklı binaların belki de en büyük düşmanı yolsuzluk tarafından sabote edilen deprem mevzuatı uygulamaları denilebilir .
2010 yılında Karayipler ’ in fakir ülkesi Haiti 7 şiddetinde bir deprem ile sarsıldı . Yaklaşık 3 milyon kişinin etkilendiği depremde ölü sayısının 50 bin ile 100 bin arasında olduğu tahmin ediliyor . Haiti yolsuzluk sıralamasında zaten her zaman sonlarda yer alan bir ülke . Transparency International ’ ın Yolsuzluk Algı Endeksi ’ nde 175 ülke arasında en fazla yolsuzluğun olduğu 161 . ülke olan Haiti ’ de yolsuzluk kronik bir hal almış durumda .
Yine 2015 ’ te Nepal ’ de meydana gelen 7,8 şiddetindeki deprem 1934 yılından beri ülkede yaşanan en şiddetli deprem olarak kayıtlara geçti . Deprem sonrası ise en az 6000 kişi hayatını kaybederken 12 bin kişi de yaralandı . Aslında 1994 yılında Nepal yeni bir inşaat mevzuatını yürürlüğe koymuştu . Yasanın Yeni Zelandalı danışmanı , yaptığı açıklamada mevzuatı yazmanın kolay olduğu , zor olanın uygulanmasını sağlamak olduğunu belirtmişti . Yolsuzluğun yaygın olduğu ülkelerde müteahhitler inşaat mevzuatının etrafından dolaşabilecek birçok yol bulabilecekleri gibi denetim veya izin makamlarında bulunan kamu görevlileri de bu yollar için rehberlik edebiliyorlar . Nepal Depremi hakkında New York Times ’ tan Chris Buckley , “ Deprem sadece yıkılan binalardaki lapa gibi beton veya çürük sütunları değil yolsuzluk veya kayıtsızlık tarafından çürütülmüş devlet sistemini de ortaya serdi ” demişti .
Peki yolsuzluk ve deprem kaynaklı can kayıpları arasındaki ilişki üzerine matematiksel bir model kurulabilir mi ? Evet , Monica Escaleras , Nejat Anbarcı ve Charles A . Register isimli üç araştırmacı tarafından yapılmış böyle bir çalışma var . Üç uzman bu araştırmada kayıpların , hane sayısına , yolsuzluğun oranına , kurumların iyi işlemesine , büyük depremlerin sıklığı ve yerleşimin depremin merkezine uzaklığına göre artacağı savını ileri sürmüşler ( Public Sector Corruption and Natural Disasters : A Potentially Deadly Interaction 2006 : Monica Escaleras Nejat Anbarci Charles A . Register ). 1975 ve 2003 yıllarında 42 ülkede meydana gelmiş 344 büyük depremi analiz eden araştırmacılar birçok yolsuzluk endeksini birlikte kullandılar . Ve hangi yolsuzluk endeksini dikkate alırlarsa alsınlar , ülkenin kamu sektörünün yolsuzluk seviyesi ile depremlerde yaşanan kayıplar arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulmayı başardılar . Üstelik sözkonusu araştırmada deprem örnek verilse de benzer sonuçların hortum , yangın , sel gibi diğer geniş ölçekli doğal felaketler için de ortaya çıkabileceğini iddia ettiler .
Haiti Depremi ’ ni mercek altına alan Nicholas Ambraseys ve Roger Bilham isimli sismologların araştırmasına da biraz daha yakından bakalım . Nature dergisinde yayınlanan bu makalede , - yolsuzluk ile can kayıpları arasında önemli kanıtlar öne sürülmüştü . 1980 ve 2010 yılları arasındaki depremleri inceleyen bilim insanları , söz konusu dönemdeki depremlerdeki can kayıplarının % 83 ’ ünün yolsuzluğun yüksek