INmagazine Sayı 21 Etik ve İtibar Derneği | Page 20

ETİK
“ İnsanın en önemli yetkinliği özgür ya da kendi iradesiyle davranabilmektir ; övgü ve kınamaları hak etmesine neden olan da budur .” Descartes
18

Eski Mısır ve Antik Yunanda kalbin , zekânın ve bilincin kaynağı olduğuna inanılmaktadır . Hatta Aristo , beynin işlevinin kalpten gelen ısı miktarını düzenlediğini savunmaktaydı . Bu görüş Hipokratın takipçisi doktor Galen ’ in hastalarının beynine verilen zararlarına beyne verilen zararların zihinsel yeteneklere etkisini keşfedene kadar sürmüştür .

Sinir sistemi ve beyin üzerinde araştırmalar 20 . Yüzyılın ikinci yarısında artarak devam etmiştir . Bu alanda yapılan çalışmalar insan beyninin ve sinir sisteminin çok karmaşık olduğu sonucuna varmış , insan davranışlarına , karar vermeye ve bilince dair yeni teoriler ve sorular yaratmıştır . Sadece insan beyninde yüz milyar adet nöron bulunduğu ve bu nöronların kendi aralarında sürekli ve inanılmaz bir hızda iletişimde olduğu tespit edilmiştir . Bilim insanları beyne ve sinir sistemine dışarıdan müdahale edildiğinde kişilerin sadece vücut bütünlüğünün değil , karakter ve karar verme mekanizmalarının değiştiğini gözlemlemişlerdir .
Phineas Gage Fenomeni Bu alanda tıp literatürüne giren en bilinir örnek , Phineas Gage fenomenidir . Phineas Gage 1848 yılında demiryolu inşaatında çalışan bir işçiyken , bir kaza sonucu demir bir çubuk kendisinin sol yanağından girip kafasının üstünden çıkmıştır . Bu kaza sonucu beyninin ön kısmında prefrontal korteks denilen bölge hasara uğramıştır . Kazadan sonra
Phineas Gage iyileşmiş ancak karakterinde önemli değişimler olmuştur . Kaza öncesi kibar ve sempatik biriyken kazadan sonra sorumsuz , küfürbaz , ve asabi birine dönüşmüştür . Tanıdıkları kazadan sonra onun aynı kişi olmadığını belirtmişlerdir .
Nörolojide Teknolojik Gelişmeler Phineas Gage vakası , nörolojide beynin nasıl işlediğine ve dışarıdan müdahaleler sonucunda nasıl etkileneceğine dair soruları arttırmıştır . Bu nedenle nörolojik aktivitelerin izlenmesi , kaydedilmesi ve yorumlanmasını mümkün hale getiren nöroteknolojiler hızla gelişmektedir . Halihazırda kullanılan EEG ( elektroansefalografi ) ve fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme ( fMRI ) gibi nöronsal aktivitelerin izlenmesi ve değerlendirilmesi yoluyla “ tespit edici ” fayda sağlayan nöroteknolojilerin , veri bilimi , derin öğrenme algoritmaları ve diğer yapay zeka teknolojileri ile geliştirilmesi , insan beyninin “ deşifre ” edilmesi önündeki engelleri birer birer kaldırmaktadır . Beyin – bilgisayar