INmagazine Sayı 21 Etik ve İtibar Derneği | Page 25

rumluluğun kimde olacağı sorunu da gündeme gelecektir .
Bireyin kendi düşünceleri , tercihleri ve eylemleri üzerindeki özgür iradesi ve otonomisi , dokunulamaz mutlak bir insan hakkı olarak düzenlenmelidir . Hukuk alanında yapılacak bu düzenlemelerin , nöroteknolojilerin geliştirilmesinde etik tasarımın zorunlu bir koşul ve standart olarak öngörülmesi , nöroteknolojiler ve diğer entegre robotik cihazlara , aksiyon akışı ve sistem komplikasyonlarını kaydeden bir “ etik kara kutu ” yerleştirilerek açıklanabilirlik ve sorumluluk problemlerinin önlenmesi çözümü odaklı bir yaklaşımla desteklenmesi gerekmektedir .
iv . Mental Gelişime Eşit Erişim Hakkı Sağlık hakkının temelinde yatan amaç , topluma , herkes tarafından erişilebilir , karşılanabilir ve güvenli sağlık hizmetlerini eşit olarak sunabilmektir . Nöroteknolojilerin güvenlik , gizlilik ve insanın maddi manevi bütünlüğüne yönelik riskler barındırması ve teknik standartlar sağlanmaması halinde , gerçek ihtiyaç sahipleri bu sağlık teknolojilerini kullanmakta çekince duyması ya da bu ürünlerin karşılanamaz maliyetlerde olması halinde bireylerin sağlık hakkına erişememeleri söz konusu olacaktır .
Beynin deşifre edilmesi sonucunda zihinsel aktivitelerin geliştirilmesi için bu yönde nöral müdahalelerin gerçekleştirilmesi , bireylerin zihin gücüyle kontrol ettiği cihazlar sayesinde yeni kabiliyetlere sahip olması halinde , toplumlar , hatta aynı toplum içindeki bireyler arasında uçuk bir dengesizlik meydana gelebilecektir . Günümüzde insan haklarındaki eşitlik ilkesinde maalesef evrensel ölçüde bir başarı elde ettiğimizi söylemek mümkün değilken , şimdi nöroteknoloji sayesinde gerçekten üstünleşebilecek toplumların meydana gelmesi durumunda ayrımcılık çok daha farklı boyutlara ulaşabilecektir . Ulusal ve uluslararası
alanda , bireyleri geliştirilmiş zihinsel duruma taşıyabilecek tüm bu nöroteknolojilerin çok katı kullanım sınırlamalarına tabi olacak ve sağlık hakkı kapsamında ihtiyaç sahiplerinin eşit ve güvenli erişimini sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir .
Diğer yandan , nöroteknolojilerin doğrudan tüketici kullanımına sunulması halinde , bu maliyeti karşılayabilen bireyler ile maddi olanaklara sahip olmayan ya da bu teknolojileri kullanmak istemeyen bireyler arasında farklılaşma , bölünme ve ayrımcılık meydana gelebilecek , bireyler kendilerini bu nöroteknolojileri kullanmak yönünde baskı altında hissedebilecektir .
v . Taraflı Algoritmalardan Korunma Hakkı Taraflı algoritmalardan korunma hakkı , pek çok farklı sektörde faaliyetlerin neredeyse tüm seviyelerinde yapay zekalı karar verme mekanizmalarının kullanılmasına istinaden , düzenlenmesine acilen ihtiyaç duyulan temel bir insan hakkıdır . Kadın kullanıcılara , erkek kullanıcılara oranla daha düşük ücretli işler sunan Google algoritmaları , bazı şirketlerde işe alımda kullanılan sistemlerin siyah veya kadın adayların özgeçmişlerini herhangi bir başkaca olumsuz değişken olmamasına rağmen elemesi , çevrimiçi alışveriş sitelerinde cinsiyet , ülke ve önceki alış veriş alışkanlıklarına istinaden belirli bireylere daha düşük meblağlı ürünler sunulması , doktor randevu sisteminde beyaz bireylerin siyahi bireylere oranla önceliklendirilmesi daha önce taraflı algoritmaların örnekleri arasında sayılabilir . Sağlık , eğitim , çalışma hakkı ve sosyal toplumsal etkileşimler başta olmak üzere hayatın neredeyse her alanında belirli bir grup bireye öncelik tanınırken diğer bireylerin ayrımcılığa maruz kalması çok ciddi zararlar doğurabilir .
Taraflı algoritmalar karşısında toplumun korunabilmesinin en temel yolu , bu algoritmaların taraflı olarak dizayn edilmesini önlemektir . Tarafsızlık , kararlarda
şeffaflık , açıklanabilirlik ve objektiflik gibi temel standartların makine öğrenmesi sürecinin temel ilkeleri olması gerekir . Yapay zekada etik tasarım ilkesinin benimsenmesi , algoritma geliştirme süreçlerinde halihazırda cinsel yönelim , ırk , vb . sebeplerle ötekileştirilen bireylerin yer alması , geliştirilen teknolojilerin “ tarafsız algoritma ” testinden geçerek sertifikalandırılmadan kullanılamaması gibi standartlar öngörülebilir . Taraflılık riskine bağlı olarak bu önlem ve prosedürlerin çeşitlendirilebilmesi mümkün olabilir . Esas öncelikli husus , bu probleme yönelik global ölçekte farkındalık kazanılması ve ayrımcılık ve taraflılığa karşı bireylerin mutlak olarak korunması için gerekli düzenlemelerin yapılmasıdır .
Sonuç Nöroteknoloji , insan beyninin işleyişinin öğrenilmesi ve deşifre edilmesi önündeki engelleri yakın gelecekte kaldırabilecek şekilde hızla gelişmekte ve yapay zekâ , makine öğrenmesi ve derin öğrenme algoritmaları sayesinde nörobilim alanındaki çalışmalar yeni bir boyut kazanmaktadır . Ancak bu gelişimin , etik değerlendirmeler ve hukuki düzenlemelerle paralel olarak ilerlememesi , temel insan haklarının mevcut ve potansiyel risklere karşı yeterli koruma sağlamaması birtakım endişeleri de beraberinde getirmektedir . İnsanın tüm zihinsel ve duygusal aktivitelerinin gerçekleştiği , insana şahsiyet , irade ve kendi bedenine olan aidiyet duygusunu kazandıran insan beyninin gizemlerinin hızla çözümlendiği bu sürecin , gelecekte yaşamak istediğimiz dünya öngörülerek yürütülmesi önem teşkil etmektedir . Nörobilim alanındaki çalışmaların , insanın maddi ve manevi özerkliği ve bütünlüğünü mutlak surette koruyacak etik değerlerin esas alındığı ve düzenlenecek hukuki prensip ve standartlarla paralel olarak ilerlemesi gerekmektedir .
23
Bu yazıda kullanılan görseller www . shutterstock . com sitesinden alınmıştır .