INmagazine Sayı: 2 (Nisan - Mayıs - Haziran) | Page 34

İNSAN KAYNAKLARI 32 sosyal sorumluluk ve çevre koruma ilkelerine uymama, üçüncü şahısları veya müşterileri aldatma gibi genele yönelik konular olabileceği gibi, İK fonksiyonları ile bağlantılı da olabilir. Bu tür davranışlar gerçekleşirse, kurumsal yapıları bozan, çalışmaları yavaşlatan ve çalışanların performansını olumsuz yönde etkileyen ortamlar oluşur. Biraz daha bütüne bakarak değerlendirmek gerekirse, şirketin itibarı ve kurum kültürü için olumsuz bir durum yaratır. Etik dışı davranışların kaynağı, hem örgütsel hem de bireysel olabilir. Bu davranışların özellikle çalışanlarından kaynaklananlarının takibi ve gereğinin yapılması için gösterilen çabalar çoğunlukla İK birimlerini ilgilendiren konular olur. İK fonksiyonları içinde etik değerlerin en fazla etkisinin görüldüğü ve dolayısıyla etik dışı uygulamalara da en fazla rastlanabilecek başlık Performans Değerlendirme konusudur diyebiliriz. Bu süreç; adil, eşitlikçi ve dürüst bir sistem olursa anlamlıdır. Bu sistemi İK kurar ve diğer birimlerle koordineli olarak uygulamaya koyar. Burada etik dışı olabilecek birkaç unsur karşımıza çıkabilir: l Performans hedeflerinin gerçek dışı ve ulaşılması fazla zor hedefler olması, l Performanstaki yetkinlikler ile şirket etik değerleri arasında paralellik kurulamaması, l Değerlendirme ve geri bildirim kriterlerinin sağlıklı oluşturulamaması, kayırma ya da gözden düşürme gibi etik dışı değerlendirmelere fırsat vermesi, l Şeffaf performans sistemi kurulamaması. Bu ve benzeri durumlarda yapılacak değerlendirmenin kurum çalışanını memnun etmemesi bir tarafa, sürecin işleyişi etik dışı olup, devamında başka sorunların da çıkma olasılığı olabileceğinden, İK birimlerine sistemin kurulması ve işletilmesinde önemli görevler düşer. Bu konu ayrıca kurumun etik profilini de direkt etkileyecektir. İŞ EVRENINDE YENI POZISYONLAR Evren nasıl sürekli genişliyorsa İK’ya eklenen fonksiyonlar da kurumların insana yönelik ihtiyaçları arttıkça sürekli genişler. Ayrıca, etik ve insan kaynakları yönetimi bütüncül yaklaşımla baktığımız çağdaş organizasyonlarda fazlasıyla bir arada gözükür. Tabii bu durum, çok farklı tartışmaları da gündeme getiriyor. Etik bazlı bir bakış CHARLIE CHAPLIN, MODERN ZAMANLARIN TRAJİKOMİK DURUMUNU OLAĞANÜSTÜ BİR ÖNGÖRÜYLE AKTARMIŞTI. BUGÜN ÇALIŞANLAR, BİR DİŞLİNİN PARÇASI DEĞİL, TÜM SÜREÇLERİN ÖZNESİ OLARAK KABUL EDİLİYOR. açısı ile değerlendirmeye çalışınca İK’nın sorumlulukları daha da büyüyor mu gerçekten? İK değil de “İnsan Yönetimi” demeye başlamamız biraz da bu sebepten mi acaba? Burada daha sorulacak çok soru var, bunları da belki zamanla tartışmaya açmak ve tarafların, uygulayıcıların görüşleri ile yeni yol haritaları çizmek gerekli… Etik, İK’nın içinde ya da yanında bir departman mı olmalı? İK birimleri, etik kurullarla nasıl bir işbirliği yapmalı? Etik değerlerin tanımlanması ve etik kodların oluşturulmasında İK hangi seviyede görev üstlenmeli? Etik geri bildirim/şikayet sistemlerinin sağlıklı işlemesi için istihdam edilen çalışanlar İK birimine mi bağlı çalışmalı? Her departmanda etikle ilgili bir yetkili olmalı mı, bu yetkililerle İK arasındaki bağ nasıl olmalı? Koçluk ve mentorluk çalışmaları varsa burada etik olgusu nasıl takip edilmeli ve kimler bu sürecin içinde olmalı? Etik ve İK danışmanlığı yapan birisi olarak benim öngörüm, yakında bu yakınlaşmaların etkisiyle çok fazla yeni pozisyonun da ortaya çıkacağı yönünde. Etik konusunun değerini yükseltmek için çabalarken İK konusuna da sahip çıkarak yola devam etmek gerek… Jayshree Suresh & B.S. Raghavan’ın kaleme aldıkları “Human Values and Professional Ethics” isimli kitaplarında aşina olduğumuz kavramlar için bir formül verilmiş: Ahlak + Değerler + Etik = İnsani Değerler Bu şekilde, “sahiden böyle mi olmalı” diyerek yeni bir tartışmanın kapısını aralayabiliriz. Bu denklem, bana İK Yönetimi ile etiği bir ortak kavramda buluşturmak gerektiğini hatırlatıyor. Bilinen “Etik ve İnsan Değerleri” merkezlerinden sonra bu isimde kurumsal pozisyonlar oluşturmaya ne dersiniz? Benzerleri örgüt şemalarında yer almaya başladı bile… 4