SÖYLEŞİ
aynı şekilde ilgileniyordur. L’Oréal’in stratejik
amaçlarından biri, gelecek on yılda 1 milyar
yeni müşteri kazanmak ve bu 1 milyar yeni
tüketici, büyük ölçüde gelişmekte olan ekonomilerden ve gelişmekte olan ülkelerden
gelecektir. Yüksek düzeyde dikkatli olmak ve
doğru davranışları gösterdiğimizden emin
olmak temel öneme sahip. Doğru bir kültürle, özellikle de doğru bir dürüstlük kültürüyle
yapılan işin çok daha değerli olduğu kanısındayız. Bu türden şirketler daha sürdürülebilir
durumdalar.
20
Yapılan son araştırmalar, etik iş yapan şirketlerin daha fazla kazandığını ortaya koyuyor. Etik iş yapmanın şirketinize ne tür
katkılar sağladığını düşünüyorsunuz?
Sanıyorum ki, benden etik şirketlerin daha
az kazandığını söylememi beklemiyorsunuz!
İlginç olan bir konudan bahsetmek gerekirse, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi 2013’te
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi
100 adında yeni bir indeks açıkladı. L’Oréal
geçtiğimiz senede, genel küresel menkul kıymetler borsasını geride bırakarak, toplamda
%26,4’lük yatırım getirisini gösterir şekilde
Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin on ilkesine
bağlı kalan 100 şirketten oluşan bu menkul
kıymet indeksine dahil edildi. Etik olmayan
bir şirket -ki bu ifadeyle iş kültürü ya da dürüstlük kültürü kötü olan bir şirket demek istiyorum- yok olabilir. Bu, bir şirket için idam
cezası gibidir. Son 20 yıldaki vakaların sayısı
bunun bir gerçek olduğunu kanıtlamaya yeter,
hem de her zamankinden daha fazla. Bir şirketin etkin bir dürüstlük kültürünün olması,
işletme ruhsatına sahip olması gibidir ve dünya üzerindeki hiçbir şirket işletme ruhsatını
kaybetmeyi göze alabilecek durumda değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan kozmetik testler tüm dünyada büyük tartışmalara sebep
oluyor. İş etiği perspektifinden bakarsak
L’Oréal bu konuda ne düşünüyor?
L’Oréal, artık dünyanın hiçbir yerinde ürünlerinin ve ürün içeriklerinin hiçbirini hayvanlar
üzerinde test etmiyor. Ayrıca L’Oréal bu işi başkalarına delege etmiyor ve bu iş için başkalarını da görevlendirmiyor. Yalnızca düzenleyici
merciler (devlet otoriteleri) bunu güvenlik ya
da mevzuatlar nedeniyle talep ederse istisna
uygulanabilir. Araştırma ve geliştirme birimimiz bu istisnai testler için yeni alternatif yöntemler geliştirmek için çalışmaya devam ediyor. Bu birim, halihazırda günümüzde kozme-
“BİZLER BİR GEÇİŞ
DÖNEMİNİN HEM
AKTÖRLERİ HEM DE
İZLEYİCİLERİYİZ VE
KİMSEYE HERHANGİ
BİR DERS VERMEMİZ
DE YERİNDE OLMAZ.
YAPABİLECEĞİMİZ
TEK ŞEY, KENDİMİZİN
DOĞRU VE ETİK
DAVRANDIĞINDAN
EMİN OLMAKTIR”
tik sektöründe kabul edilen alternatiflerin
birçoğuna, özellikle de yeniden yapılandırılmış deri ve doku modellerinin kullanımına
katkıda bulundu. Bu konuda size birkaç sayı
verebilirim. L’Oréal son 30 yılda, alternatifler üzerine uluslararası araştırma, yeniden
yapılandırılmış dokular ve doku modelleri
için üretim sahaları alanlarında 900 milyon
Euro’luk yatırım yaptı ve hayvan kullanılmayan güvenlik değerlendirmesi çalışması
için 100 bilim insanını istihdam etti. Her yıl
6 milyarın üzerinde ürünümüz satılıyor ve
L’Oréal, bunların hiçbiri için hayvanlar üzerinde test yapmıyor.
Sizce etik iş uygulamalarının önemi neden giderek artıyor?
Dünyada şeffaflığa yönelik talep her geçen
gün artıyor. Bununla birlikte şirketlerin hissedar sayıları da artıyor. Şirketlerden her
zamankinden daha sorumlu bir şekilde çalışmaları bekleniyor ve şirketler de eylemlerinin sonuçlarını göz önünde bulunduruyor.
Bir kuruluşun başarısızlığı, ilgili kişiler ve
ekonomi için sarsıcı olabilir. Yeni nesiller, önceki nesillerden daha fazla ya da daha az etik
değiller ama daha talepkarlar. Şu anda çok
sayıda kuruluşun yozlaşma, iş uygulamaları,
şeffaflık ya da dürüstlük konularında sarsılmış durumda olduğunu görmek hayret verici. Bizler bir geçiş döneminin hem aktörleri
hem de izleyicileriyiz ve kimseye herhangi
bir ders vermemiz de yerinde olmaz. Yapabileceğimiz tek şey, kendimizin doğru ve etik
davrandığından emin olmaktır. 4