YAPAY ZEKANIN TARİHSEL GELİ-
ŞİMİ VE TANIMI
Yapay zekânın tarihsel olarak ilk çı-
kışının Leibniz’in dört işlem yapan
hesap makinası ile olduğu söyleni-
yor. İkinci Dünya Savaşı sırasında
kod kırıcı (kriptograf) olarak çalışan
Alan Turing ise, bilgisayarların teme-
lini oluşturacak ilk fikirleri geliştiren,
yapay zekânın babası olarak tanım-
lanmaktadır. Turing, yapay zekânın
temel sorusunun cevabını bulan kişi
olarak ifade ediliyor. Turing, insan-
ların yapabilip makinaların yapama-
yacağı hiçbir şey olmadığını belirt-
miş. Turing’in 1950’de önerdiği ve
bilgisayarların insan bir sorgucuyu
kandırabilecek düzeyde insan taklidi
yapmalarını öngören “Turing testi”
senaryosu, halen yapay zekâ sistem-
lerinin temel hedefi olarak değerlen-
diriliyor.
Yapay zeka, bir bilgisayarın veya bil-
gisayar kontrollü robotun, akıllı var-
lıklara özgün görevleri yerine getir-
me yeteneği olarak tanımlanmakta
ve insanların entellektüel becerile-
riyle donatılmış, mantıklı düşünme,
anlam bulma, genelleme ve geçmiş
deneyimlerden öğrenme gibi fonksi-
yonları içeren bir sistem olarak ifade
edilmektedir.
Yapay zeka, dar zeka ve yapay genel
zeka olarak ikiye ayrılmakta. Yapay
genel zeka; “biyolojik olarak insan
sinir sisteminden esinlenerek ma-
tematiksel olarak tasarlanan görsel
algılama, konuşma ve ses tanıma,
hareket, muhasebe ve muhakeme
yeteneğine sahip, kendi
kendine öğrenme işlemlerini sür-
dürebilen yazılımsal ve donanımsal
sistemler bütünü” olarak tanımla-
nırken yapay dar zeka ise; belirli bir
problemin çözümü için geliştirilen ve
veriden öğrenen dar kapsamlı yapay
zeka sistemleri olarak ifade edilmek-
tedir.
HUKUK SUJESİ BAĞLAMINDA
YAPAY ZEKA
Hukuk sistemlerinde tanınan hak ve
yükümlülükler insana tanınmakta-
dır. Hukuk sujesi ise, hakkını kulla-
nan ve bu kullanışı hukuk düzeni ta-
rafından kabul edilen ve korunan kişi
olarak ifade edilebilir. Türk Medeni
Kanunu Madde 8’de “her insanın hak
ehliyeti vardır denilmektedir...” de-
nilmektedir. Görüleceği üzere hukuk
düzeni halihazırda insana bir takım
hak ve sorumluluklar yüklemektedir.
Yapay zekanın bir hukuk sujesi ola-
rak tanımlanması ve belli hak ve yü-
kümlülükler bahşedilmesi mümkün
olabilir mi?
Çok yakın bir zamanda yapay ze-
kanın, insan zekasına üstün gelece-
ği tartışılmakta iken yapay zekayı
hukuk sistemi içerisinde belli hak
ve yükümlülüklerden muaf tutmak
mümkün müdür?
2017 yılında “Ponanza” isimli bir ya-
pay zekanın satranca çok benzeyen
“shogi” isimli bir japon oyununda
prestijli profesyonel bir
oyuncuyu yenmesi de örneklerden
birsi olarak gösterilmektedir.
‘AlphaZero’ adlı yapay zeka progra-
mının, insanlığın modern satrançla
ilgili 1200’lü yıllardan beri bildiği
herşeyi 4 saatte öğrendiği satranç
oyununda ‘şampiyon’ unvanına sahip
olan rakibi ‘Stockfish 8’ adlı progra-
mı yenmesi de yapay zekanın üstün-
lüğü konusunda örnek olarak göste-
rilmektedir.
Cyborg olarak adlandırılan insan ve
robot karışımı varlıkların da yeni bir
hukuk sujesi kategorisi oluşturmaya
aday olduğu tartışılmaktadır. Buna
en iyi örnek olarak da robotik bir
kola sahip insan, yapay bir kalp ile
yaşayan insan, beyninin dışarıdaki
bir aygıt ile iletişim kurmasını sağla-
yan implantların kullanıldığı insanlar
gösterilmektedir. Hâlihazırda Sophie
isimli bir robota Suudi Arabistan’da
vatandaşlık verildi.
Yapay zekanın hukuk sistemleri içeri-
sinde bir suje olarak nitelendirilmesi
kaçınılmaz görünüyor. Diğer taraftan
belli koruyucu hukuki tedbirlerin
de alınması gerekiyor. İleride yapay
zekanın insan ırkı için tehlike oluş-
turması durumunda fişlerini çeke-
rek eylemlerini sonlandırmak, onları
durdurmak için yeterli olacak mı? İn-
san zekasının üstüne çıkan bir yapay
zeka fişinin çekilmesi durumunda
hayatta kalmak için yeni yöntemler
üretmesi mümkün
görünüyor.
Bu görsel www.shutterstock.com sitesinden alınmıştır.
31