GEREĞİ
DÜŞÜNÜLDÜ...
50
İlk
kayıtlarına Sümer tabletlerinde bile rastla-
yabileceğimiz yolsuzluk; insanlığın yazılı
tarihi kadar eski bir olgu. İş etiğinin uzun
vadede kazandırdığının bilindiği günümüzde ise
artık, yolsuzlukla mücadele kanunları daha güç-
lü silahlarla donanıyor. Bunun en iyi örnekleri de
yeni nesil yolsuzlukla mücadele kanunları olarak
görülebilir. ABD’nin meşhur yolsuzlukla mücadele
kanununun (FCPA, Foreign Corrupt Practices Act
- Yurtdışındaki Yolsuzluk Uygulamaları Hakkında
Kanun) 1977’de kabul edilmesinden bu yana İn-
giltere, Brezilya gibi ülkeler de kendi yolsuzlukla
mücadele kanunlarını oluşturarak bu belaya karşı
savaşmaya çalışıyorlar. memurlarına, siyasi parti ile siyasi parti yetkilileri-
ne ve uluslararası örgütler ile onların yöneticilerine
çıkar gözetilerek menfaat sağlanması ile oluşur.
Burada dikkat edilmesi gereken ABD’li devlet me-
murları için rüşvet suçunun iç hukukta ayrı ola-
rak düzenlenmiş olmasıdır. Fakat aynı zamanda
kanunun uygulanma alanı oldukça geniştir: ABD
borsalarına kote olan herhangi bir şirket, ABD’de
yerleşik şirketler ile işletmeler, ABD’de yerleşik şir-
ketlerin yurtdışındaki bağlı ortaklıkları ve iştirakleri,
ABD vatandaşları veya ABD’de ikâmet eden kişiler
ve daha da geniş olarak ABD’de faaliyet gösteren
kişiler şeklinde detaylandırılmıştır.
Bilindiği gibi suçların yargılanması sırasında hangi
devlet yasasının uygulanacağı konusunda genel
itibariyle üç sistem bulunuyor: Ülkesellik, kişisellik
ve evrensellik. Yeni nesil yolsuzlukla mücadele ka-
nunlarının amacı ise; yolsuzluk suçu bakımından
ülkesellik kapsamını genişletme ve kendi ülkeleri
ile bir vatandaşlık bağı nezdinde gerçek veya tü-
zel kişilerin de yargılanmasına izin vermesi olarak
görülebilir. Bu tür “extraterritorial jurisdiction” yani
ülke sınırlarını aşan kanun ve düzenlemeler yol-
suzluk gibi uluslararası bir sorun için ülkesellik ilke-
sine istisna oluyorlar. Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ve
Adalet Bakanlığı (DOJ), FCPA'nın uygulanma-
sından sorumludur. 2008 yılından itibaren FCPA
tarafından verilen cezaların giderek arttığı görül-
mektedir ve aynı yıldan itibaren ALCOA, Biomet,
Bizjet, Hewlett Packard Company, KBR, Marubeni
Corporation, News Corporation, Siemens, Smith
& Nephew ve Walmart de Mexico gibi büyük fir-
malar FCPA’ye dayanan davalarda cezalar aldılar.
Son zamanlarda verilen cezalardaki artış da dikkat
çekiyor. Société Générale S.A. 4 Haziran 2018’de
Libya’da işlediği FCPA suçları yüzünden 585 mil-
yon dolar ceza verildi. Bunun yanı sıra Panasonic
ve Panasonic Avionics şirketleri 137 milyon dolar
ceza ödemek konusunda Amerikan Adalet Bakan-
lığı ile anlaştılar. Credit Suisse Grup ise Güney As-
ya’daki usulsüzlükleri yüzünden karşılaştığı FCPA
soruşturması sonucunda 47 milyon dolar ceza
ödemeyi kabul etti.
Öncelikle bu kanunların ilk örneği olan FCPA’yi
(FCPA, Foreign Corrupt Practices Act - Yurtdışın-
daki Yolsuzluk Uygulamaları Hakkında Kanun) in-
celemekte fayda var. Çünkü bilindiği gibi birçok yol-
suzlukla mücadele kanunu, FCPA’nin açtığı yoldan
ilerlemiştir. FCPA’de suç; ABD dışında bir devletin,