INmagazine Sayı 12 | Page 12

GÜNCEL
10 sinmiş birçok kadını bir araya getirerek bir dayanışma ortamı yaratmış ve suçlunun artık ifşa olması gerektiği konusunda üzerlerine düşeni geç de olsa yerine getirmelerini sağlamış görünüyor. Bu durum yalnızca Weinstein ile sınırlı da kalmadı tabii ki. Yine onun gibi bu camiadaki birçok ünlü erkeğin de kadınlara yönelik cinsel istismarda bulunduğu açıklanmaya başladı. İfşa edilen isimler arasında Kevin Spacey, Dustin Hoffman, James Toback, Jeremy Piven ve Ben Affleck gibi Hollywood dünyasına adını kazıyan ünlü isimler de yer alıyor. Weinstein başta olmak üzere ifşa olan diğer birkaç isim, çoğunlukla bu istismar skandalını inkâr ederek yalnızca taciz konusunda-birkaç kadın için- olayı hatırlamadıkları ve eğer böyle bir durumun gerçek olma ihmali var ise de çok üzgün olduklarını açıkladılar. Bu açıklamalar karşısında insanların zihinlerde bir denklem sorusu da yer aldı:“ Tecavüz > Taciz?’’ Sizce de böyle bir denklem kurulabilir mi? Tabii ki hayır! Toplumsal hayatta birçok kadının maruz kaldığı tecavüz ve taciz konusunu ayrı ayrı sınıflandırmak veya farklı değerlere tabii tutarak lanse etmek aslında toplumsal dejenerasyonun nasıl ortaya çıktığı sorusuna yanıt veriyor.
AYRIMCILIK DİZBOYU Ama başta da söylediğimiz gibi, iş cinsel tacizle de sınırlı değil. Bunun yanı sıra ayrımcılık da Hollywood’ un en büyük sorunlarından biri olarak her zaman gündemde yer aldı, alıyor. Sadece cinsiyet değil ırk, din ve yaş ayrımcılığı da Hollywood’ da her zaman konuşuldu. South California Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada 2007- 2015 yıllarında yapılmış 800 büyük film mercek altına alındı. 35.205 karakter incelenerek yapılan araştırmada filmlerdeki rol dağılımlarındaki etnisite, din, cinsiyet, engellilik ve LGBT etkileri incelendi. Araştırmaya göre bu karakterlerden % 74.1’ i beyaz ırka mensup. Karakterlerin sa-
DOPİNGLE GELEN BAĞIMLILIK Çoğumuzun ekran başında imrenerek izlediği, özendiği ve şanslı Hollywood yıldızlarının başarıları, zamanında yer aldıkları projelerle aşikâr bir konu olsa da; ne yazık ki bazıları için başarılarının ardında açığa çıkan bir karanlık tarafı da gözler önüne seriyor. Bahsedilen bu karanlık taraf, Hollywood dünyasındaki çocuklara yönelik istismarı ve hayatlarının nasıl bir bataklığa sürüklendiğini ihtiva ediyor. Hemen herkesin çocukluk yıllarından bildiği ve izlediği 1939 yapımı fantastik bir film olan The Wizard of Oz( Oz Büyücüsü) filmi ile tanıdığımız iki belikli saçları ve üzerinde mavi elbisesiyle hafızamıza kazınan Judy Garland bu bataklığa sürükdece % 14.1’ ini siyahiler, % 4.4’ ünü İspanyol asıllılar ve sadece % 1.1’ ini Asyalılar oluşturuyor. Karakterlerin % 68.6’ sını erkek oyuncular, % 31.4’ ünü kadın oyuncular canlandırırken, başrol veya yardımcı başrol karakterlerinden sadece % 32’ si kadın oyunculara verildi. Daha da ilginci cinsel cazibe veya çıplaklık içeren rollerde bu oranların tamamen tersine dönmesi. Bu tür rollerde oynayanların % 71’ ini kadın oyuncular oluşturuyor. Diğer taraftan kadın oyunculara yaş konusunda da ciddi bir ayrımcılık yapılıyor. Buna göre 2015 yılında sadece beş filmde 45 yaşın üzerindeki bir kadına önemli bir rol verilirken, aynı yıl 45 yaşın üzerinde olan 26 erkek önemli rollerde oynamayı başardı. Yüzüklerin Efendi serisinin Elf prensesi Liv Taylor 38 yaşında kendisini Hollywood’ un ikinci sınıf vatandaşı olarak hissettiğini söylerken, özellikle kadın oyunculara yaş konusunda yapılan ayrımcılığın altını çizdi. Bunun yanı sıra kadın oyuncular erkeklere göre çok daha az para kazanabiliyorlar. Hollywood’ da en
Kevin Spacey
SON SKANDAL WEINSTEIN ILE SINIRLI DA KALMADI TABII KI. KADINLARA VE GENÇ ERKEKLERE YÖNELIK CINSEL ISTISMARDA BULUNDUĞU İFŞA EDILEN ISIMLER ARASINDA KEVIN SPACEY, DUSTIN HOFFMAN, JAMES TOBACK, JEREMY PIVEN VE BEN AFFLECK GIBI HOLLYWOOD DÜNYASINA ADINI KAZIYAN ÜNLÜ ISIMLER DE YER ALIYOR.
çok kazanan 10 aktör toplam olarak 488 milyon dolar kazanırken, en çok kazanan 10 aktris sadece 172 milyon dolar kazanabilmiş. En çok kazanan oyuncular listesinde ilk 15 sırada hiç kadın bulunmuyor. Aradaki üç kat farkın sebebi ise açık ve net olarak cinsiyet ayrımcılığı değil mi?