GÖRÜŞ
24 sının ( 3,5 milyar insan ) gelirine sahip . Gelir dağılımındaki uçurum , zenginleri , duvarlarını kendilerinin ördüğü ve adına şehir dedikleri hapishanelerde yaşamaya mahkûm etti , haberleri yok ! Belki Kolombiya ’ da silahlar sustu ama dünyanın dört bir tarafında iç savaşların finansmanı yapılıyor ! Yani siyah taşlar kendi kuralları ile oyunu oynamaya devam ediyorlar . Ama strateji enerjiden gıdaya yöneldi ! 1950 ’ lerde oyun tahtasında yer alan gıda ve tohum bugünlerde geri dönüş yapmaya başladı . Örneğin ülkemizdeki tavukçuluk sektöründe iflaslar arka arkaya geliyor . Neden ? Çünkü bu şirketlere civcivi uluslararası şirketler veriyor . Sektörün ana girdisi yem ise GDO ’ lu ürünlerden oluşuyor ve tabii ki bunlar da uluslararası şirketlerden temin ediliyor . Sektör iğneden ipliğe bu şirketlere bağımlı hale getirilmiş durumda . Kuralları da doğal olarak onlar koyuyor . Hani neredeyse izin almadan tuvalete bile gidemeyecek duruma geldiler . Siyah taşların hamlesini beyazlar göremedi ne yazık ki ! Hani CIA ’ i bile yöneten gizli el vardı ŞİBUMİ ’ de ; Moskova ’ da geçici ve zorunlu ikamet etmek durumunda kalan ABD ’ nin Ulusal Güvenlik Ajansı eski çalışanı Edward Snowden sistemin nasıl çalıştığını belgelerle ortaya koymuştu . Guardian gazetesi bunları herkesin anlayabileceği yalınlıkta yayımladı . Stratejiyi doğru okumak için bunun ucuna Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi beş daimi üyesi olan ABD , İngiltere , Fransa , Rusya ve Çin ’ in 2 trilyon dolarlık silah pazarının en önde gelen üreticileri olduğunu da iliştirmek lazım . GO ve siyah taşlar birbirlerine “ etik ve ahlaki ” derinlikte ters düşüyordu . GO 4000 yıllık sürdürülebilirliğin ana kaynağını , oyun kurallarını etik ve ahlaki bir düzlemi temsil eden oyun tahtasına resmetmişti . Siyah taşların yaptığı ise “ ben bunu beğenmedim ” diyerek tahtanın rengini değiştirmeye kalkışmasıydı . Ancak , siyah taşların doğallığını beğenmediği oyun tahtası , ekolojik dengenin bu yüzden tahrip olduğunu ve kendini yenileme gücünün sonuna geldiğini haber veriyor . Sel baskınları , çamur dağlarının yüzlerce insanı göçükler al-
“ YAPAY ZEKA GÜNÜN BIRINDE GO OYUNCULARINA YENEBILECEK DÜZEYE GELEBILIR ; ANCAK BIR GO OYUNU YARATABILECEK VE BUNDAN ZEVK ALABILECEK DÜZEYE GELIRSE INSAN OLMUŞ DEMEKTIR . VE ARTIK HER INSAN GIBI ONLARIN DA INSANSI HATALAR YAPMAYA BAŞLAMALARI GEREKIR ”
tında bırakması , bu yüzden çıkan salgın hastalıklar , kuruyan topraklarda yetişmeyen ekinler ve bunun sonucu açlık , sefalet ve yoksulluk , delinen ozon ve iklim değişikliğinin içinden geçiyoruz . Göz ucuyla içilebilir nitelikteki suya erişemeyen insan sayısının 2 milyara doğru tırmandığını görüyoruz . Bu felaketler nedeniyle evini barkını terk ederek “ mülteci ” statüsünde yaşamak zorunda bırakılanların sayısının tüm dünyada Türkiye ’ nin nüfusuna eriştiğine tanık oluyoruz . Belki siyah taşların hamleleri ile sendeliyor , yere kapaklanıyor ama üstümüzü başımızı silkeleyerek yolumuza devam etmekle ilgili inancımızı “ sahip olduğumuz beyaz taşlarla ” bir şekilde koruyorduk . Ne de olsa GO 4000 yıl boyunca neler neler görmüş , geçirmiş ve bizi bugünlere getirmişti . Bu zaman zarfı içinde ne krallar , imparatorlar , diktatörler tarih sahnesine çıkmış ama insanlığın temel değerlerini hiçbiri elinden almayı başaramamıştı . Çünkü GO bir strateji oyunuydu ve siyahların olduğu kadar beyaz taşları da kendi stratejilerini oyun alanına sürebilecekleri bir kurgu vardı .
BİR BİLGİSAYAR GO GİBİ BİR OYUN YARATABİLİR Mİ ? Ta ki 23 Mayıs 2017 ’ ye kadar ! Çünkü Google ’ ın geliştirdiği DeepMind bilgisayarı AlphaGO ile dünya profesyonel GO şampiyonu Ke Jie ’ yi yendi ! Belki Jie ’ nin kendisi bir “ siyah taş ” değildi … Belki de “ beyaz taşların onur mücadelesini ” veren gönderdeki son bayraklardan birini temsil ediyordu . Ama yapay zekave insan arasındaki itişip kakışmaların neticesinde “ ben artık oyundayım ” mesajını veren bir başka olgu vardı karşımızda artık . Gökteki yıldızların sayısına yakın hamle olasılıklarını saniyeler içinde gören , değerlendiren ve karşı tarafı alt etmek için strateji kurgulayan bir yapay zeka , insan nesline günün birinde bizim bugün ağaçlara reva gördüğümüz muameleyi benimser ve bizi “ fazlalık ” olarak görürse ne olacak ? İroni , günün birinde kendisini bu gezegene “ yararlı ” görmediği için ortadan kalkması söz konusu olan “ insan beyninin ” bu işi yapacak olan yapay zekayı geliştirmiş olması mı , yoksa içimizdeki şeytanın kendine GO adında yeni bir oyun mu icat ettiği ! Ya da talihsizlik zaten oyunun başında siyah taşların beyazlardan bir fazla olması ve oyuna başlama önceliğini almış olması mı ? Bir teselli olabilir mi bilmiyorum ama ODTÜ GO topluluğundan yaptığım alıntıda şöyle bir not daha var : “ Belki bilgisayar programcıları bilgisayara bir ruh vermeyi başarır ya da insanı alt edecek başka bir yol bulurlar . Çözüm ne olursa olsun ‘ GO Sorunsalı ’ nın gösterdiği en hayret uyandırıcı şey insanlığın böyle bir oyunu yaratma kabiliyetidir . Yapay zeka günün birinde GO oyuncularını yenebilecek düzeye gelebilir ; ancak bir GO oyunu yaratabilecek ve bundan zevk alabilecek düzeye gelirse insan olmuş demektir . Ve artık her insan gibi onların da insansı hatalar yapmaya başlamaları gerekir .” 4000 yıllık tarihin son sayfasına böyle not düşülecek herhalde . 4