Çünkü GO bir strateji oyunu. Hatta, sat-
rançtan 264 kez daha fazla kombinas-
yonu olabileceği gerekçesi ile bilgisayar
ortamında simülasyonu yapılamıyordu.
Google, GO’daki hamle ihtimallerinin
evrendeki yıldız sayısından daha fazla
olduğunu söylüyor.
ODTÜ GO topluluğu bir zamanlar sayfa-
larına şöyle bir not düşmüştü;
“Ne kadar basitse, o kadar evrenseldir.
GO oyunu basit kurallarıyla ve sonsuza
yakınsayan olasılığıyla günümüz yapay
zekalarının erişemediği bir kaotik dal-
lanmaya sahiptir. Rus Satranç Şampi-
yonu Kasparov’u yenen bir yapay zeka
(DeepBlue) üretilmiş olsa da orta düzey
bir GO ustasını yenen bir yapay zeka
henüz üretilememiştir. Sorun günümüz
bilgisayarlarının
hesaplayamayacağı
derecede yüksek olasılıktaki bir uzayda
yapay zekaların usta GO oyuncuları kar-
şısındaki çaresizliğidir.”
Bir ekşi sözlük yazarına göre benzet-
me yapılsa satranç bir tüccar, GO ise
filozoftur. GO dünyasına bakıldığında
kökeninde; barış, saygı, nezaket ve etik
sarmallı bir evren olduğu görülür.
ŞİBUMİ VE TRAVANIAN
GO ile tanışmam 1970’li yılların sonuna
rastlıyor. Hani her insanın yaşamı bo-
yunca 3-5 kez okuması, izlemesi gere-
ken kitapları ve filmleri vardır ya; işte o
yıllarda okuduğum ŞİBUMİ romanı beni
GO ile tanıştırdı. Hiçbir zaman aktif bir
GO oyuncusu olamadım ama yaşamım
boyunca elimin altında hep bir GO tah-
Rodney William Whitetaker
Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, onyıllar boyunca silahlı
mücadele veren FARC örgütünün komutanı Timochenko ile el sıkışıyor.
tası ve bu oyunu oynamaya yarayan si-
yah ve beyaz taşlarım olmuştu.
En az dört kez okuduğum ŞİBUMİ’nin
yazarı Trevanian enteresan bir edebi-
yatçı idi. Her şeyden önce Trevanian
gerçek adı değildi ve yayıncısından
başka kimse Aralık 2005’te 74 yaşında
ölene kadar gerçek adının Rodney Wil-
liam Whitetaker olduğunu bilmiyordu.
GO bir strateji oyunu idi ve Trevanian
ŞİBUMİ’yi bu oyunun stratejilerine uy-
gun kaleme almıştı.
Trevanian, ŞİBUMİ ve GO üçlüsünü
benim için gizemli yapan noktalar var.
Örneğin, gerçek GO tahtasının kökle-
rini kaybetmemiş bir ağaçtan yapılıyor
olması, siyah-beyaz taşlarla birlikte
paylaştığımız doğayı temsil etmesi. Bir
diğeri, ŞİBUMİ’nin 1970’li yıllarda ya-
zıldığını dikkate alırsak içinde yer alan
ve “Şişko” adını verdikleri bilgisayarın
bugün Google’ın yaptığı işleri yapıyor ol-
ması! Bir başka husus, romanın içinde
aynen bugünün dünyasında kabak gibi
ortada duran CIA’i bile yöneten “gizli bir
elin” olması. Ama en önemlisi, romanın
baştan aşağıya GO’nun stratejik kurgu-
suna uygun gelişmesi.
SİYAH TAŞLAR İŞ BAŞINDA
GO tahtası üzerine siyah-beyaz taşların
dizilmeye başlandığı 4000 yıldır yaşam
bir şekliyle acılı, sancılı ama “umutlu”
devam ediyordu çünkü 20. yüzyıla ka-
dar mesele ne kadar toprak büyüklüğü-
ne sahip olunacağı ile sınırlıydı. Sahip
olunan topraklardaki madenler, tahıllar
ve yerel ekonomi de bir “bonus” olarak
bu toprakların sahipleri olan devletlere
gidiyordu! Buna GO’nun da bir diyece-
ği yoktu çünkü insanoğlu kendisini “alt
edecek kapasitede” gelişmemişti. Enin-
de sonunda kendi GO tahtası üzerinde
bir toprak alışverişinden ibaretti dünya-
daki gelişmeler.
Oyun yüzyıllarca bu şekilde devam
ederken siyah taşlar hırs, kibir, ego, aç-
gözlülük ile “strateji” değiştirdi. Oyunun
kurallarını siyah taşlar koymaya başladı.
Zaten hem de bir taş fazlasıyla oyuna
önce onlar başlamıştı. Kendilerine göre
gerekçeleri de vardı; silah ve para on-
lardaydı. O zaman “onların dediği gibi”
olmalıydı. Ticaretin kuralları, doğanın
nasıl tahrip edilebileceği, kimin nere-
den ne kadar kazanacağı gibi yaşamın
bütününü ilgilendiren kurallar bir “gizli
elin yönettiği” siyah taşların marifetiyle
GO tahtasına yerleşiyordu.
GO özgüvenini yine de kaybetmedi.
Beyaz taşlar da karşı atak yapabilir, bir
strateji geliştirebilir ve siyah taşları alt
edebilirdi.
Nitekim 2. Irak savaşı öncesi dünyanın
süper gücü ABD’nin kapı kapı dolaşıp
Irak’ta “Kimyasal silahları nedeniyle”
Saddam Hüseyin’i devirmek için ken-
dine müttefik bulmakta zorlanmasının
ana nedeni dünya başkentlerinden yük-
selen savaş karşıtı gösteriler olmuştu.
Ya da 2008 küresel finansal krizine ne-
den olan finansal sahtekârlıkların ortaya
çıkması ile yeni bir beyaz sayfa açılabi-
lecek gibi olması…
Güney Amerika’da 50 yıllık iç savaşın
Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel
Santos’un girişimleriyle sona erdirilme-
si…
Ama olmuyor işte… Olamıyor! Belki
ABD 2. Irak savaşına o günlerde müt-
tefik bulamadı ama girişiminin sonuç-
ları ortada. Belki finansal krizden ders
aldık diye düşündük ama dünyanın en
zengin 64 kişisi dünya nüfusunun yarı-
23