yönetip yönetmediğini görmenin neredeyse tek yolu olan
sürdürülebilirlik raporlamasının yokluğu bile önemli bir
gösterge olarak kabul edilebilir. Daha açık bir ifadeyle,
sürdürülebilirlik raporlaması yapmayan kurumsal
bir şirketin gerçek risklerini yönetip yönetmediği tam bir sorunsal haline gelmiş durumda. Yoksa
anlatmak istemedikleri bazı şeyler mi var?
müyle yok olduğu yeni dünyanın bir ürünü olan Sürdürülebilirlik Raporlamalarının, merkezi Hollanda’da bulunan
Global Reporting Initiative (GRI) tarafından çok kesin
standart ve ölçümlere kavuşturulması, geçtiğimiz 15 yılın önemli kurumsal gelişim hikayelerinden biri olarak
kabul edilmeli. 1999 yılından bu yana sürekli geliştirilen
raporlama standartları rehber taslağı (Sustainability
Reporting Guidelines), 2015 yılı itibariyle dördüncü kez
güncellenerek G4 standartları haline geldi. Her güncellemesinde standartlarını daha da belirginleştiren, sektörel
olarak raporlanacak alanları standardize eden GRI, halen
sürdürülebilirlik raporlaması alanının neredeyse tek inisiyatifi konumunda. Karbon emisyonlarından iş güvenliği
ve sağlığına, sosyal etki analizlerinden iklim değişikliğine
uyuma, iyi yönetişimden paydaş analizi ve ilişkilerine kadar uzanan bu kapsamlı raporlama standardı, kurumsal
şirketlerin çevresel ve sosyal etkilerinin adeta ayrıntılı bir
röntgenini çekiyor. Bir firmanın, finansal göstergeleri gayet iyi gözükmekle birlikte, iklim şartlarından sosyal çatışmalara kadar tüm normalleri giderek değişen dünyaya
uyum sağlayıp sağlamadığını, risklerini ve fırsatlarını iyi
GEÇMIŞE MI GELECEĞI MI BAKACAĞIZ?
Peki, yatırımcılar neden bir şirketin verilerine bakarlar? Yanıt aslında gayet basittir: Yatırıma karar verilecek
şirketin kârlılığını ve gerçek durumunu görebilmek için.
Ancak bugüne kadar neredeyse artık bir rutin faaliyet haline gelen yıllık Finansal Raporlama, sadece geçmiş yılın
verilerini gösterecektir sizlere ama yatırımcı geleceğe
bakan kişidir. Hiçbir yatırımcı, geçmişe yatırım yapmaz.
Peki, geçmiş yılın verileri, gelecek yılların getirecekleri
için ne kadar güvenilir bir bilgi olabilir? Nihayetinde raporda görülen her finansal veri artık geçmişte kalmıştır.
Kârlılığı ne olursa olsun iş kazalarıyla dolu bir sicile ve
geleceğe kim yatırım yapmak ister ki?
Özellikle emeklilik fonları gibi, her zaman uzun vadeli ve
güvenli limanlar arayan finansal yapılar ise bu konuda
çok daha talepkâr ve titizdir. Yatırım yapılacak şirketlerin
risk ve fırsatlarını, tehditleri ve olanakları çok daha net
görerek hareket etmek isterler doğal olarak…
Burada konuyu daha çok yatırımcılar özelinde anlatmaya çalışıyoruz ama bir şirketin ekosistemi ve paydaş
ilişkileri aslında tabii ki çok daha geniştir. Müşterileriniz,
tedarikçileriniz, iş ortaklarınız, bayileriniz, faaliyet gösterdiğiniz yerel yönetimler ve tüm bir kamu yönetimi,
aslında sizin bundan sonraki yapacaklarınız ve taahhütleriniz etrafında şekillendirir size olan bakış ve tutumlarını... Bu nedenle geleceğe yönelik tüm raporlamalarınız,
iş ekosisteminizi geliştirecek veya geriletecektir. Dolayısıyla sorular arka arkaya geliverir: Kirli teknolojilerle
dereleri kirleten, çevresel zararlarıyla ünlü bir şirketin
ürünlerini kim almak ister? Karbon emisyonlarının sınırlanmasıyla ilgili uluslararası tartışmalar yükselirken,
CO2’leri ok gibi fırlayan ve bununla ilgili önlemleri yönetmeyen bir şirketin geleceğinden kim emin olabilir?
Su kısıdının dünyanın bir numaralı sorunu haline geldiği
günümüzde bir şirket bu kaynağını doğru yönetmek için
adımlar atmadığını göstermezse, hangi yatırım fonunun
radarlarına girebilir?
İşte bütün bu soruları, yıllık finansal raporlarda değil,
sürdürülebilirlik raporlamalarında görebilir paydaşlar
ve tam da bu nedenle gelecek bu yöne doğru akmaktadır.
Peki, bir şirketin finansal verileriyle, çevresel ve sosyal
etkileri, risk ve tehditleri, yönetim becerileri, aynı raporda ifade edilebilir mi? Paydaşların, şirketin tüm girdi ve
çıktılarını, sayısallaştırılmış şekillerde tek bir raporda
görebilmeleri mümkün mü? Bu sorunun yanıtı, bizi Entegre Raporlama’ya (Integrated Reporting) doğru götürecektir ister istemez…
51