laşık 3 milyon yıl yaşında oldukları, günümüz mobilite çözümlerinin çıkış noktası olan tekerleğin ortalama M. Ö. |
İnsan, yalnızca bir " alfa " ya da " beta " olmaktan öte, varlığını |
ve hukuk kavramları bulunmamaktadır. Öncelikleri, ilişkileri ve statüleri büyük ölçüde fiziksel özellikler ve bu |
|
4000’ li yıllara ait olduğu, ilk motorlu aracın ise 17. yüzyılın sonlarında icat edildiği düşünülürse gelişimin hızı ko- |
anlamlandıran, sosyal bağlarını kendi iradesiyle kuran ve |
özelliklerin getirisi olan gösteriş, güç, avlanma yetenekleri gibi değişkenler belirlemektedir. İnsanı ise yalnızca fi- |
|
nusunda daha net bir fikir sahibi olunabilir. Ancak bu gelişim ve değişimin 1700’ lü yıllarda başlayarak özellikle |
hayatın akışı içinde dönüşen bir varlıktır. Statüler ve roller, |
ziksel gücüyle değil, aklıyla, sezgileriyle ve iş birliği yeteneğiyle tanımlamak gerekir. Avcı-toplayıcı topluluklardan |
|
1900’ lü yılların ikinci yarısında yetişilemez hızlara ulaştığı yadsınamaz bir |
kayalara kazınmış yazıtlar |
modern kent devletlerine uzanan bu uzun yolculukta, liderlik yalnızca bu- |
|
gerçek olarak karşımızda durmaktadır. İnsanoğlunun tekerleği icat etmesi yedi milyon yıl sürerken, tekerlekten |
gibi sabit değildir; aksine, derin bir vadide akan nehir gibi |
yurgan bir otoriteyle değil, bilgelik, vizyon ve ikna gücüyle şekillenmiştir. İnsan topluluklarında bir liderin |
|
motorlu araca ulaşması altı bin yıl aldı. Buna karşın, ilk motorlu araçtan otonom otomobillere geçişimiz yalnızca |
etrafındaki koşullara göre şekil alır. |
yükselişi, kaba kuvvetten çok, doğru zamanda doğru kelimeleri seçebilmesine, adaleti tesis edebilmesine ve çev- |
|
bir asırdan biraz daha uzun sürdü. Bu |
resindekilere güven aşılayabilmesine |
||
akıl almaz gelişimin altında teknolojik, sosyolojik, antropolojik ve hatta psi- |
İnsanlık tarihi keskin sınırlarla ayrıl- |
bağlıdır. En basit haliyle lider insanları kendi liderliği altında bir arada tutabil- |
|
kolojik birçok değişken olduğu iddia |
mış hiyerarşik kalıplara sığdırılama- |
me becerisiyle liderliğini sürdürülebi- |
|
edilebilir ancak insanların bir araya |
yacak kadar karmaşık ve dinamik bir |
lir kılacaktır. İnsan, yalnızca bir " alfa " |
|
gelmesi, topluluk halinde yaşaması, diğer topluluklarla iş birliği yapmaya |
yapıda şekillenmiştir. Doğada, bazı türler arasında görülen katı alfa ve |
ya da " beta " olmaktan öte, varlığını anlamlandıran, sosyal bağlarını kendi |
21 |
başlaması bu gelişimin altında yatan |
beta ayrımların Homo Sapiens’ in top- |
iradesiyle kuran ve hayatın akışı içinde |
|
en önemli etkenlerden birini oluştur- |
lumsal yaşantısında yeri yoktur. Ayrıca |
dönüşen bir varlıktır. Statüler ve roller, |
|
maktadır. |
bilinmektedir ki doğal yaşamda hak |
kayalara kazınmış yazıtlar gibi sabit |