INmagazine 2022 Özel Sayısı Etik ve İtibar Derneği | Page 12

bize gösteriyor ki çeşitliliğin hakim olduğu işletmeler diğerlerine oranla daha akıllı . Bu açıdan çeşitlilik ve kapsayıcılığın hakim olduğu bir işletmeyi çok sesli bir orkestraya benzetmek mümkün . Her sesin ve enstürumanın biricik olduğu ve fakat bir arada bir ahenk yarattığı ...
8
Birarada tüm farklılıklarımızın güçlü ve harika bir birliktelik oluşturduğunun bilincinde olmak yaşadığımız dünyanın bir gereklililiği . Kurumsal dünyanın da gerçek başarı ve aklıselimliğin bu çeşitlilikten doğduğunu farketmesi bundan . Maalesef günümüz kurumsal yaşamının çeşitliliğin getirdiği ait olma ve bağlılık hissinin esas başarıyı doğurduğunu anlaması uzun bir zaman aldı . Kendisini olduğu hali ile kabul eden ve daha da önemlisi o kendine özgü varoluşu nedeniyle orada bulunduğunun ayırdında olan bir çalışan , çalıştığı işletmenin standartlarını daha fazla özümseyecek , kapsayıcılığın getirdiği bağlılık ile daha etik , daha etkin ve daha başarıya yürüyen bir çalışan olacaktır . İşte bu günümüz dünyasında başarılı olmanın anahtarıdır . Çeşitlilik , aslına bakılırsa işletmenin içinde ışıldayan bir gökkuşağıdır . Nasıl ki bir gökkuşağı içinde bulundurduğu tüm renkler ve o renklerin bir arada olma hali ile gözalıcı ve ahenkli ise işletmeler de içlerinde barındırdıkları çeşitlilik ile bunu sağlarlar . Bu açıdan çeşitlililiği ele alırken kalıplaşmış fikirlerden de uzak durulmalıdır . Pek tabii ki çeşitlilik farklı dil , din , ırk , cinsiyet ya da etnik kökenden insanların birarada bulunmasıdır ; ama bunun çok ötesinde bireylerin karakterleri ve yaşam şekilleri de bu çeşitliliğin önemli bir parçasıdır . Bu açıdan yıllarca girişkenliği , dışa dönüklüğü bir başarı kıstası olarak empoze eden kurumsal kültürlerin , artık içe dönük insanların da başarıya katkı sağladığını görmesi ve kapsayıcılığı bu açıdan ele alarak çalışanlara belirli kalıplaşmış fikirleri empoze etmek yerine bu çeşitlilikten doğacak yaratıcılıktan faydalanması başarıya giden yoldur ve şaşkınlık yaratmamaktadır .
İnsanların yaşamlarında en yaratıcı yaşlarının 5 yaş olduğu söyleniyor . Bu açıdan , kimseyi 5 yaşına döndürmek mümkün değilken , bu yaratıcılıktan en etkin biçimde faydalanmanın nasıl olduğunu bir düşünsek , benim aklıma gelen cevap “ aykırı düşünme ” ye imkan vermek olurdu . Bunun yaratılacağı en iyi ortamın ise , çalışma ekiplerinin geçmişleri , kişilik özellikleri ve düşünme süreçleri açısından mümkün olan en zengin ve dolayısıyla çeşitli kişilerden oluşmasını sağlamaktır . “ Çocukça davranma ” nın kınandığı bizim gibi toplumlarda , insanların çocukça diye tanımlanan davranışlarını kendilerini en rahat hissetikleri anda sergilediklerini ve uygun ortam yaratıldığında insanlardan bir çocuğunki gibi özgürce fikirlerin akacağını , işte bunun da yaratıcılığa giden yol olduğunu unutmamak gerekir . Tam da bu yüzden çeşitlilik ve kapsayıcılık birbirinden bağımsız düşünülemez . O yüzdendir ki bugünlerde bu iki kelime birbirinin mütemmim cüzü olarak daima birarada karşımıza çıkıyor .
Peki kurumsal şirketlerde bu gökkuşağını oluşturmakta ne durumdayız ? Devletlerin kotalar , teşvikler ile artırmaya çalıştığı cinsiyet eşitliğinde bile gelinen noktanın , top 500 Fortune şirketler listesindeki şirketlerin CEO ’ larının yaklaşık % 70 ’ nin beyaz erkeklerden oluştuğu şeklinde olduğunu gözönünde bulundurursak durum şuan için çok içaçıcı değil ; ancak tünelin sonunda ışık var .
Bu açıdan bakıldığında , şirket kültürlerinde ciddi değişimler gerektiği açık . Ancak şunun da farkında olmak gerek , değişim yukarıdan aşağı inmez , her seviyede gerçekleşmesi gerekir . Kapsayıcılık kültürünün şirketlere yerleşebilmesi için öncelikle her bir bireyin kendi bakış açısını ve duruşunu gözden geçirmesi gerektiği düşüncesindeyim . Kapsayıclığı bir kültür ve hatta bir yaşam şekli haline getirmek hepimizin insan olmaktan doğan yükümlülüğü . Nasıl kendimiz rahat hissetmek istiyorsak , karşımızdaki insanı da rahat hissettirmenin her birimizin bireysel sorumluluğu olduğunun farkına varırsak o zaman değişimin gerçekleşmesi için bir lidere ihtiyaç olmadığını ve her birimizin bu liderlik sorumluluğunu en doğal şekilde alabileceğini farkederiz . Burada herkese