ILLUSTRATED ENGLISH DICTIONARY sözlük | Page 30

‣ Label : etiketlemek , etiket

‣ labor : çalışmak , uğraşmak , çalışma , hizmet , emek
‣ laboratory : laboratuvar
‣ labour : çalışma , hizmet , emek , işgücü , çalışmak , uğraşmak ,
‣ lack : eksik olmak , eksiklik , yoksunluk
‣ ladder : kaçırmak , merdiven
‣ ladle : kepçe ile almak , kepçe
‣ lady : hanımefendi , kadın
‣ laid : [ lay ] koymak , yerleştirmek , sermek ,
‣ lake : göl , koyu kırmız boya
‣ lamb : kuzu , Hazreti İsa
‣ lame : sakatlamak , topal , sakat
‣ lamp : lâmba , fener , ampul
‣ lamppost : sokak lâmbası direği
‣ lampshade : abajur
‣ landlady : evsahibi
‣ lane : patika , dar yol
‣ language : dil , mesleki dil
‣ large : geniş , büyük
‣ larger : [ large ] , geniş , büyük
‣ largest : [ large ] , geniş , büyük
‣ lash : kırbaçlamak kirpik , kamçı ucu
‣ late : geç
‣ later : daha sonra
‣ latin : Latince , Latin , latinceye ait , romen katolik
‣ launch : denize indirmek , fırlatmak , savaş gemisi filikası
‣ laundry : çamaşır , çamaşırhane
‣ laundry-basket : çamaşır sepeti
‣ lavatory : tuvalet
‣ law : hukuk , yasa
‣ lawful : yasal , adil
‣ lawyer : avukat
‣ layers :
‣ lazy : tembel
‣ leader : lider , önder , baş
‣ leadership : liderlik , önderlik
‣ leaf : yaprak , sayfa
‣ league : küme , lig
‣ leak : sızmak , sızdırmak , sızıntı , kaçak
‣ lease : kiralamak , kiralama , kira kontratı , kira bedeli
‣ least : en az miktar en az , en az derece
‣ leather : kösele ile kaplamak , kamçılamak , deri , kösele
‣ lecture : konferans vermek , konferans , ders
‣ lee : kuytu
‣ leg : koşmak , bacak
‣ legacy : miras
‣ legal : yasal , hukuki
‣ lemon : limon , limon rengi , limonlu
‣ length : uzunluk , süre
‣ lens : mercek
‣ less : daha az . , daha az şey , daha az
‣ lesson : ders
‣ let ' s :
‣ letter : basmak harf , mektup
‣ letter box : mektup kutusu .
‣ lettuce : marul
‣ level : düzeltmek , dengelemek , düzey , düz , yatay
‣ lever : kaldıraçla kaldırmak , kaldıraç
‣ liar : yalancı
‣ liberal : özgürlükçü kimse , liberal , özgür düşünceli
‣ liberty : özgürlük
‣ library : kütüphane , kitaplık , çalışma odası
‣ licence : yetki vermek , lisans , ruhsat , ehliyet
‣ lick : yalamak , yalama , tokat
‣ lid : kapak
‣ life : hayat , can , ömür
‣ light : aydınlatmak , aydınlık , ışık , açık , hafif
‣ lighter : çakmak , mavna
‣ likely : olası , mantıklı , büyük ihtimalle
‣ limit : sınırlandırmak , sınır
‣ limited : sınırlı , kısıtlı
‣ lincoln :
‣ line : çizmek , çizgi , satır
‣ lion : aslan , aslan takımyıldızı [ astr .], aslan burcu [ astr .]
‣ lip : dudak
‣ lips :