ILLUSTRATED ENGLISH DICTIONARY sözlük | Page 31
liquid: sıvımadde sıvı,akıcı,berrak
liquidate: tasfiye etmek
list: listelemek , liste
literature: edebiyat
litter: dağıtmak , tahtırevan, çöp, sedye
little: az miktar , ufak , azıcık
liver: karaciğer
loaf: aylaklık etmek , ekmek somunu
loan: ödünç vermek , borç, ödünç
lobster: ıstakoz, böcek
local: yöre sakini , kısmi, yerel
locate: yerleştirmek, yerini saptamak
location: yer, mevki
log: seyir defterine yazmak, mesafe
katetmek , kütük, seyir defteri
london: Londra
lone: yalnız, kimsesiz, tek
lonely: yalnız
long: arzu etmek, özlemini çekmek ,
uzun zaman , uzun
longer: [long] , uzun
look for: aramak, beklemek
loose: serbest bırakmak , gevşek , gevşek
olarak
lorry: kamyon
loss: zarar, kayıp
lot: bölüştürmek , hisse, çok
loud: gürültülü , yüksek sesle
louis:
lovely: güzel, hoş, sevimli
low: böğürmek , böğürme , alçak, düşü
lower: küçültmek , somurtma , aşağı, alt
loyal: sadık, vefalı
loyalty: sadakât
luck: şans
lucky: . şanslı
luggage: . bagaj
lunch: öğle yemeği yemek. öğle yemeği
lung: akciğer
lungs: . akciğer
luxury:. lüks, şatafa
lying: yalancılık, yatış