ILLUSTRATED ENGLISH DICTIONARY sözlük | Page 24

                                      H abit: alışkanlık, adet habitat: doğal ortam hail: dolu yağmak, selamlamak i. dolu, sağanak, selamlama hair: saç, tüy, kıl hairdresser: kuaför hairdryer: saç kurutucu half: yarım , yarı , yarı yarıya halfway: yarı yolda hall: hol, salon halt: durdurmak , duraksama ünl. dur ham: abartılı oynamak, jambon, gösterişçi hammer: çekiçlemek , çekiç, tokmak hand: uzatmak ,el, yardım, ustalık , el handbag: el çantası handicap: engel koymak , engel handkerchief: mendil handsome: yakışıklı handwriting: el yazısı, yazı yazma işi hangar: hangar happen: meydana gelmek happened: olmuş happily: mutlulukla happy: mutlu snk. uyuşuk harbor: barındırmak, sığınmak , iman, barınak, sığınak harbour: barındırmak, beslemek, liman, barınak, sığınak hard: sert, çetin ,zorla, sıkı harder: [hard] sert, katı, çetin hardly: zorla, neredeyse hiç, sertçe harmful: zararlı, kötü harry: yağmalamak, bozmak harvest: hasat kaldırmak, biçmek, hasat, harman haste: acele, telaş, hız hat: şapka haven't: hawk: avlanmak , atmaca, şahin hay: saman, kuru ot hazard: tehlikeye atmak , risk, tehlike, şans                                          head: başında olmak, yönetmek , ana, baş, kafa , baştaki headache: başağrısı, dert headed: başlıklı snk. başlı, kafalı heading: baş kısım, başlık headline: manşette vermek , başlık headphone: kulaklık health: sağlık, sıhhat ,sağlık healthy: sağlıklı heart: kâlp, gönül heat: ısıtmak , sıcaklık, hararet, ısı heater: ısıtıcı, şofben, kalorifer heaven: sema, cennet , tanrı heavy: ağır , ağır top , ağır şekilde hectare: hektar heel: topuğunu yere vurarak dans etmek , topuk height: yükseklik, boy heir: varis, mirasçı hell: cehennem, felâket hello: ünl. merhaba help: yardım etmek , yardım, çare ünl. yardım edin helpful: yardımcı, yararlı hen: tavuk henry: Henry [elek.] her: onu, ona, onun, o herd: gütmek, sürmek, toplamak,sürü here: burada, buraya ünl. işte heritage: miras, kalıtım hero: kahraman herself: kendisi, kendi kendine hiccup: hıçkırmak , hıçkırık high: yüksek yer, lise , yüksek, üst , yüksekte higher: ileri , daha yukarı highest: en üstün, en yüksek highway: anayol, otoban hijack: uçak kaçırmak uçak kaçırma, gasp hijacker: hava korsanı, gaspçı hill: tepe oluşturmak , yığın, tepe him: onu, ona, o himself: kendi kendine, kendisi hinge: menteşelemek , menteşe his: onun, onunki history: tarih, geçmiş