ILLUSTRATED ENGLISH DICTIONARY sözlük | Page 44
representative: temsilci, milletvekili ,
temsil eden
republic: cumhuriyet
reputation: ün, ad
research: araştırma yapmak, araştırma,
inceleme , araştırma
resent: gücenmek
reside: ikamet etmek, bulunmak
resident: ikamet eden kimse, yerli ,
yerleşmiş
respectable: hatırı sayılır
respond: cevap vermek
responsible: sorumlu
restaurant: restoran, lokanta
restore: restore etmek, yenileştirmek
restrict: sınırlamak
result: sonucu olmak , sonuç
resume: kaldığı yerden devam etmek ,
özgeçmiş, özet
retail: ayrıntılarıyla anlatmak ,
perakendecilik , perakende
retaliation: öç
revenue: gelir
reverse: tersine çevirmek , tersi, ters, zıt
review: gözden geçirmek , yeniden
inceleme, eleştiri yazısı
revise: yeniden incelemek , tashih,
gözden geçirip düzeltme
revolution: devrim
reward: ödüllendirmek , ödül
rhyme: uyaklı olmak , uyak
rhythm: ritim, ahenk
rib: çubuklarla desteklemek , kaburga,
çubuk
ribbon: kurdele, şerit
rice: pilav, pirinç
rich: zengin, bereketli
richard:
rid: kurtarmak
ridiculous: gülünç, anlamsız
rifle: soymak , tüfek
right: gerçek, hak, sağ
ripe: olgun, uygun
risk: riske atmak , risk, tehlike
risky: riskli, tehlikeli
river: nehir , ırmak, akış
road: yol, cadde
roar: kükremek , kükreme
roast: fırında kızartmak , rosto, fırında
pişirilmiş et , fırında kızartılmış
robert:
rock: sallamak , cebelitarık kalesi,
cebelitarık dağı , kaya, taş
rocket: füze fırlatmak , füze, havai fişek
, roket
rocky: kayalık, taşlı
rod: çubuk, değnek, ince dal
role: rol yapmak , rol
roll: yuvarlanmak , rulo, dürüm
roman: romalı, latin harfleri , romen
rome: Roma
roof: çatı ile örtmek , çatı, üst kısım
room: oturmak , oda, boş yer
root: kök salmak , kök, köken
rope: bağlamak , halat, ip
rough: pürüzlendirmek, kötü davranmak
, taslak , pürüzlü, kaba
round: etrafını dolaşmak , daire, halka ,
yuvarlak
roundabout: çepeçevre , dolambaçlı yol ,
dolaylı, dolambaçlı
route: göndermek , rota, yol, güzergah
row: kürek çekmek , sıra, kürek çekme
royal: kraliyet ailesinden kimse ,
kraliyet, asil
rubber: lastik kaplamak , kauçuk , lastik
rubbish: çöp, ıvır zıvır
rude: kaba, nezaketsiz
rug: kilim, halı, seccade, battaniye
[brit.]
ruin: mahvetmek , harabe, yıkıntı
rule: hükmetmek , kural, talimat
ruler: cetvel, hükümdar
rumble: gürlemek , gümbürtü
run by: tarafından işletilen
run out of: bitirmek, tüketmek
runaway: kaçak , kaçak, kontrolden
çıkmış
russia: Rus meşini
russian: Rus, Rusça
rust: paslanmak , pas, hamlama,
körelme